Güven bunalımı ve liderlik

A -
A +

Ülke olarak topyekun güvensizliği yaşıyoruz. İş adamı güvensizliği yaşıyor. Sanayici güvensizliği yaşıyor. Politikacı güven veremiyor. IMF güven istiyor. Dış dünya güven istiyor. Tek kelimeyle yaşadığımız onca sıkıntının temeli güven meselesi. Para, güven olmadığı için ülkeye gelmiyor. Döviz dediğimiz allı yeşilli kağıtçıklar güven olmadığı için yükseliyor da yükseliyor... Tamam hepsini anladık da "güven" nasıl bir şeydir ki, bir türlü gelmiyor? Çünkü güven beraberinde liderliği, kişiliği, yenilerin tabiriyle karizmayı hemen yanıbaşında istiyor. Şöyle bir liderimiz çıksa da, görünüşüyle, konuşmasıyla, çevresiyle, hal ve hareketiyle topluma o arayıp da bir türlü bulamadığı "güven"i verebilse, herkes sakinleşecek. Piyasaların tansiyonu düşecek. Sonra toplum yavaş yavaş kendine gelip, ardından normal hayatına dönecek. Ama yok... Yeni yeni arayışların arkasında yatan gerçek de bu. Peki liderlik nasıl bir şey ki arandığında bulunmuyor? Liderlik doğuştan mıdır? Yoksa belli prensipler mi gerektiriyor? Bir irade meselesi midir? Nedir? Tarihe dönüp baktığımızdan, dünyada ve ülkemizde denge unsuru olan gerçekten güçlü liderlerimiz olmuş. Kimbilir bu gerçekten yola çıkarak, liderlik sırları adlı bir dizi kitap çıkartıyor yayınevleri. Bunlardan Okumuş Adam Yayınevi de, Cengiz Han'dan başlayıp, Fatih Sultan Mehmed'e, Kanuni Sultan Süleyman'dan Atatürk'e, Alparslan Türkeş'ten Turgut Özal'a kadar tarihimize damgasını vurmuş liderlerin "liderlik sırlarını" okuyucusuna sunuyor. Okumuş Adam'ın yayınları arasında bulunan, Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları adlı kitabı, Mehmet Aydın dostum, gerçekten iyi bir arşiv çalışması yaparak hazırladı. Çalışmalarını takdir etmemem mümkün değil. Daha önce Türkiye Gazetesinde de uzun yıllar bu tür çalışmalar içersinde bulunan Mehmet Aydın'ın şimdi ikinci baskısı yayınlanan kitabından mini bir bölümü paylaşıyoruz. "II Abdülhamid Han, çok sade bir hayat sürer, israftan ve gösterişten hoşlanmazdı. Tahta geçişinden sonra uyguladığı muazzam tasarruf politikasıyla saray başta olmak üzere israfları kıstı. Sarayın masraflarını asgariye indirdi. Sarayın merasim usulü ve teşrifatını sadeleştirdi. Galata bankerlerinin en zengini ve kurnazı George Zafiri'yi kendisine mali danışman tayin etti. Kendi şahsına ayrılan para miktarında indirim yaptı. Yıldız Sarayı masraflarının üçte birini kendi emlak giderlerinden karşıladı. Kendine ait işletmelerden 1902'de sekiz milyon servet yapmış, bunu devlet harcamalarında kullanmıştı. Dış müdahalelere meydan vermemek için ve alacaklılara emniyetli bir çare olmak üzere Düyun-u Umumiye idaresini kurdu. Bu idare o dönemde devletlerin fiili müdahalesine kısmen mani olduğu için memlekete faydalı bir kuruluş olmuştu. İktidarı süresince, Avrupa'nın politik kontrolünü sürekli reddetti ve bağımsız bir politika takip etmeye çalıştı. Dış güçlerin müdahalesini önlemek gayesiyle dış borçları bir daha almamaya ve aldığı borçları da vaktinde ödemeye, ülkenin öz kaynakları ile kalkınmaya özen gösterdi. Takip ettiği bu politika sayesinde devlet borçlarının dörtte üçü ödendi. II. Abdülhamid Han, kapitülasyonlar sebebiyle verimli bir vergi reformu yapmaya muvaffak olamadı. Mister Tomson, Sultan II. Abdülhamid Han'dan şunu nakleder: "Şahsi menfaatlerinden ziyade amme faydalarını düşünenleri iş başına getirmek lazımdır. İlk vazifem devlet maliyesini yeni baştan tesis ve tanzim etmektir. Osmanlı Devleti'nden alacaklı olanların hakkını korumak, bunları temin için de ciddi surette tasarrufa riayet etmek, uymak şarttır. Ben bu sahada en iyi misal olacağım." II. Abdülhamid Han, hesabını bilen, tek kuruşun israfına razı olmayan, buna rağmen hiçbir fedakârlık ve cömertlikten kaçınmayan hayırsever bir padişah idi. Aynı zamanda halkının dertleriyle yakından ilgilenir, yardım talep edenlerin ihtiyaçlarıyla bizzat alakadar olurdu." Okumuş Adam Yayıncılık, Tel: (0212) 520 60 20

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.