Bir adam

A -
A +

Babıali Kültür Yayıncılığından "Alaca Siyaset" adlı kitap bir dönem siyasi tarihimize imzasını atan Ferruh Bozbeyli'nin samimi anılarıyla dolu. Bir bakıma özel hatıra defteri gibi. Zaman zaman oradaki siyasi hikayeleri sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. "Dağ ne kadar yüce olsa/ Yol onun üstünden aşar." diyor Yunus Emre. Dağlardan aşıp menzile ulaşmak için yol gerek. "Yollar bir memleketin kan damarlarıdır" sözünü kim söylemişse ne güzel söylemiş. Beni, İskenderun'dan Adana'ya götüren taksi şoförü, köylerden geçerken yörük kadınlarının giysilerine, başlarındaki başlıklarına, alınlarındaki sıra sıra altınlara bakıp bakıp da şaşırmıştı. -Sen nerelisin? -Trabzonluyum. -Peki, Trabzon'daki kadınların giydiği peştemal daha mı güzel? -Bilmem, belki onlara gözüm alışmıştır. Şimdi İskenderun'dan Trabzon'a, Van'dan İstanbul'a, İzmir'den Samsun'a yol var. Yollarda araçlar, araçlarda insanlar var. Bir denizden bir denize, bir dağdan bir dağa, bir şehirden bir şehire gidip geliyorlar. Erzurum'un dadaşı, İzmir'in efesiyle; Karadeniz'in uşağı, Antalya'nın, Mersin'in yörüğüyle tanışıyor, konuşuyor. Zevk alış verişi, düşünce alış verişi yapılıyor ve birlikte iş görme yolları, imkanları aranıyor. Çocukluğumda, arkadaşımızla birlikte istasyona giderdik. İstanbul treninin geçtiği günlerde, hat boyuna sıralanır "Ekspres İstanbul'a selam söyle" diye bağırırdık. Selamımız İstanbul'a gider miydi gitmez miydi? bilmiyorum. Bana öyle geliyor ki, şimdi tüm Türkiye İnsanı olarak, İstanbul'u görenler görmeyenlerden çoktur. Bu yollar yapılırken, yolda çalışanlardan kazaya uğrayıp ölenlere, Ferhat'a yakılan türkülerden daha fazlası layıktır. İstanbul'un şehir içi yolları, 1958'de açılmaya başlanmıştı. O tarihten önceki yıllarda, Fatih'te oturuyorduk. Fatih'ten binip de Bahçekapı'ya gidenler, tramvayın nereye gittiğini görmek için tabelaya bakma gereği duymazlardı. Çünkü, Edirnekapı Bahçekapı, Fatih-Harbiye ve Fatih-Beşiktaş tramvaylarından hangisine binilse, Bahçekapı'ya gidilirdi. O tramvaylar da ne nazlı, ne sevimli şeylerdi. İnmesi, atlaması kolay, binmesi kolay, sabahlıkta sigara serbest, ucuz, talebe işi, halk işi araçlardı. Tramvayların seferden kaldırıldığı gün Eminönü'nde başlayan ve Şişli'ye kadar süren son yolculuğa ben de katılmıştım. Vatmanların en yaşlısı, ak saçlısı geçmişti dümene. Her taraf çiçeklerle donatılmıştı. Herkese bedava. "Asılmayalım depoya gider" Çın çın çın... Depoya gitti, bir daha çıkmadı. Bazen geçerken görüyorum. Şimdi bir kısmı Küçükçekmece'de yazlık ev olarak kullanılıyor. Yıllardan beri durmak dinlenmek bilmeyen tramvaylardan bazıları, küçükçekmece'de dinleniyor ve dinlenenlere barınak oluyor. Birgün Fatih'ten tramvaya bindim. Bahçekapı'ya gidiyordum. Arka sahanlıktaydım. Sigara içiyordum. Yanımda çok şişman, hastalık derecesinde şişman bir adam vardı. Sık sık soluyordu. O da sigara içiyordu. Tramvay Şehzadebaşı'ndan, Beyazıt'tan geçti. Çemberlitaş'a vardık. Durakta yaşlı bir kadın duruyordu. Bana: -Evladım, bu tramvay Beşiktaş'a gider mi? diye sordu. -Bilmiyorum teyze, diye cevap verdim. Binerken tramvayın tabelasına bakmamıştım. Yanımda duran şişman adam, hastalık derecesinde şişman adam, soluyarak tramvaydan indi. Geriye çekildi. Tramvayın tabelasına baktı. "Gider teyze" dedi. Yaşlı kadını kolundan tutarak tramvaya bindirdi. Sonunda kendi de tekrar bindi. Hicabımdan (utancımdan) yerin dibine girmiştim. Görüyor musun?Adam dağlar gibi! Sen de parke taşı gibi ayaklar altındasın. "Bilmiyorum" demekle iş bitmiyormuş. Bak adam da bilmiyormuş ama binbir güçlükle indi, tekrar bindi. Adam, on kat adam, sen de yalın katsın. Yücelikler, her zaman yücelerde değildir. Bazen önümüzde, bazen yanıbaşımızdadır. Bilmekten, tanımaktan daha önemlisi, onları uzanıp tutabilmektir. Şişman adam, hastalık derecesinde şişman adam, sık sık soluyan adam, bir adamdı. Parklarda heykeli, salonlarda resmi, meydanlarda alkışı yoktu. Ama bir adamdı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.