Kimdi bu adam?

A -
A +

Rumuzsuz, isimsiz bir faksla gönderilen hatırayı paylaşacağız bugün sizlerle. Okuyucumuz belki de hatırada da belirttiği gibi kimseye güvenememediği için böyle karar almıştır. Saygı duyarak hatıraya geçiyoruz: "23.05.2001'i gösteriyordu takvimler. Ben o akşam arkadaşım Arzu'ya şöyle birazcık oturmaya, sohbet etmeye gitmiştim. Yanıma da belki evden ararlarsa haberdar olayım diye, babamın cep telefonunu almıştım. Arzu'nun çıktığı bir çocuk vardı. Arzu bendeki cep telefonunu görünce ne dese beğenirsiniz: -Ne olur izin ver de ona bir mesaj çekeyim. Bir çağrı bırakayım. -Tabii al çek. Çağrı çekildi telefonumu aldım. Konuşmalarımıza devam ediyoruz. İki üç dakika sonra "özel hat" diye yazan bir numara aradı. Arayan bir erkekti. -Bana çağrı yapmışsınız. Bunun ne amaçla yapıldığını merak ediyorum. Böyle söyleyince birden şoke oldum. Biraz telaşlı biraz ürkek cevap verdim: -Ben size çağrı falan yapmadım. Aramızda bu şekilde bir tartışma çıktı. O kişi bana savcı olduğunu, dolayısıyla herkesin bu numarayı bilmediğini söyledi. Ben bir ara telefonu kapattım ve telefonda en son aranan numaraya baktım. Arzu çağrı yapacağı numara yerine yanlışlıkla bir başka numaraya çağrı bırakmış. Bunu yeni fark etmiştim. Bir iki dakika sonra gene aradı savcı olduğunu söyleyen kişi. Adını söyledi. Kendisinin Manisa'da görev yaptığını söyledi. Bu sefer ben kendisine durumu anlattım: -Beyefendi çok özür diliyorum. Durum böyle böyle oldu. Arkadaşım size yanlışlıkla o çağrıyı yapmış. Yoksa benim bu olayla hiçbir ilgim yok. İkimiz de sakinleşmiştik. Üstelik onun telefondaki ses tonu çok hoşuma gitmişti. O da aynı şeyleri bana karşı hissetmiş ve bunu da bana açıklamaktan çekinmemişti. Çok açık yüreklilikle bana "Arkadaş olalım" dedi. Ben de kalbimdeki sese engel olamadım ve "Peki" dedim. Haziran ayının yedisine kadar gayet güzeldi. Muhabbetimiz devam ediyordu. Üstelik birbirimizi hiç görmemiştik. Ama ona karşı çok ısınmıştım. Beni her mesai bitiminden sonra arıyordu. Saatlerce görüşüyorduk. Bu arada daha önce çok kötü insanlarla karşılaştığım için kimseye güvenim kalmamıştı. Bu yüzden yine de onu araştırmam gerekliydoi. Körü körüne savcı olduğuna inanamazdım. Bir arkadaşımın akrabası avukatmış. Ondan Manisa'da böyle bir savcının olup olmadığını araştırmasını istedim. İki üç hafta sonra öyle bir savcı tanımadığını söylemiş. Haziran ayının yedinci Perşembe günü o beni aramadı. Bu sefer merak etmiştim. Gece 01.00 gibi aradı. Göreve gittiği için aramamış. Ve bana bir sürprizi varmış. Yarın Balıkesir'e geliyorum dedi. Çok heyecanlanmıştım. İçim içime sığmıyordu. Demek onunla yarın görüşebilecektim. Acaba yüzü nasıldı? Gözü nasıldı? Boyu posu nasıldı? Acaba hayalimdeki erkek miydi? Yatakta bir o yana bir bu yana döne döne bir hal oldum. Nihayet sabah oldu. İş yerime gider gitmez izin aldım. Saat 11.00 sularında o geldi. Kafa yapısı olarak bana çok uyan bir insandı. Ama fiziksel olarak da görür görmez bayıldım. Tam benim aradığım insandı. Dedim ki kendi kendime: -Artık aradığımı buldum, dünyada bırakmam. Beni kimse ayıramaz. O da beni çok beğendiğini söylemişti. Onunla saat 15.00'e kadar gezip dolaştık. Yüz yüze yaptığımız konuşmalar ikimizin de hoşuna gitmişti. Ve bana hemen o gün evlenme teklifi yaptı. Oysa ben hâlâ kendisine karşı şüpheler duyuyordum. Savcı mıydı gerçekten? Bana kimliğini çıkartıp göstermesini rica ettim. Bütün ceplerine baktı. -Kahretsin evde unutmuşum dedi. Arabasıyla gelmişti. Arabasının ruhsatını göstermesini istedim. "Hepsi cüzdanla birlikte evde kalmış" dedi. Ben de inandım. Çünkü yalan söyleyeceği aklımın ucundan bile geçmiyordu. Derken konuşmalarımız arasında birden dedi ki: -Ben senden ayrılırsam şurdan şuraya gidemem. -Ne olacak öyleyse? -Birlikte gideceğiz. -Yani? -Yani el ele verip kaçıp gideceğiz buralardan ne dersin? ¥ DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.