Benden ne istiyordu?

A -
A +

Rumuzsuz, isimsiz bir faksta gönderilen hatırayı yayınlamaya kaldığımız yerden devam ediyoruz... Arkadaşına sohbete giden okuyucudan arkadaşı, cep telefonunu bir kerelik kullanmak için ricada bulunur. Bir çağrı çekecektir. Fakat yanlış numaraya çekilmiştir. Bunun üzerine yanlışlıkla çağrı çekilen kişi, telefonun sahibi olan okuyucuya sebebini sorar. Konuşurlarken aralarında diyalog başlar. Genç adam okuyucuya kendisinin savcı olduğunu söylemektedir. Bir müddet sonra buluşurlar... Konuşmalarımız sırasında bana birlikte kaçıp gitmeyi önerdi. Sensiz daha fazla olmak istemiyorum dedi. Ben de ailemi yüzüstü bırakamıyacağımı, herşeyin güzellikle olması gerektiğini söyledim. Geri dönüşte konuyu ailesine açacağını, en kısa zamanda da istemeye geleceklerini söyledi. Arkadaşımın çalıştığı yere gittik. Sonra benim iş yerime gittik. Onu mesai arkadaşlarımla tanıştırdım. Mesai bitimine kadar muhabbet ettik. Manisa'ya yolcu ederken, beni mutlaka aramasını merakta bırakmamasını söyledim. Ama beni o gün aramadı. Cumartesi günü de aramadı. Ben aradığımda telefon çalıyordu ama açan olmuyordu. Pazar günü oldu yine telefonu açmadı. Onun da diğer erkekler gibi olduğunu düşünüyordum. Bu defa ona hakaretler dolu mesajlar gönderdim. O gece beni aradı. kimseyle konuşmak istemediğini, annesinin kalp krizi geçirip vefat ettiğini şu an hayata küstüğünü, benim gönderdiğim mesajlarla da ikinci bir yıkım yaşadığını söyledi. Çok üzülmüştüm. Yargısız infaz yapmamalıydım. Ama iş işten geçmişti. Bana, "Seni bir müddet aramam. Belki ilişkimiz biter böyle davranmamalıydın" dedi. "Bir ay izin aldım. Aydın'da olacağım" dedi. Bana memleketinin Aydın olduğunu söylemişti. Ben seni arayabilir miyim dediğimde olur cevabını verdi. İki gün sonra aradığımda ablası olduğunu söyleyen bir bayan çıktı. Arkadaşlarıyla birlikte dışarıda olduğunu söyledi. Sonra da kendisine çektiğim o mesajlardan dolayı benimle konuşmak istemediğini belirtti. İki gün sonra tekrar aradım. Benimle ancak bir şartla konuşabileceğini söyledi. Şartı 150 milyon liralık telefon faturasını ödememmiş. Benimle konuşurken gelmiş bu fatura. Bunu düşüneceğimi söyledim. Haziran'ın son haftasıydı. Bir akrabamızın Manisa'da sünnet düğünü vardı. Perşembe günü ise o beni aradı ve Balıkesir'e geleceğini mutlaka görüşmemiz gerektiğini söylüyordu. Ben ise hafta sonu Manisa'da olacağımı yoksa ayıp olacağını söyledim. Ama o benimle illa ki görüşmek istiyordu. Derken bir zaman böyle oyalandım... Bir kere daha aldatılmış hissediyordum kendimi. Böyle birinin savcı olamayacağını da anlayamamıştım. Benim şüphelendiğimi anlayınca o da yavaş yavaş rolünü değiştiriyordu. Bir keresinde bir erkek arkadaşıma telefon açtırdım ve ben de paralelden dinledim. Konuşan oydu ama arkadaşıma yalan söylüyordu: -Ben amcasının oğluyum. Bir notunuz varsa bana söyleyin kendisine iletirim. Aslında onun sesiydi. Ama kendisini bir erkek aradığı için belki de işlerin büyüyeceğinden endişe ederek kendini ve kimliğini gizlemeyi düşünmüştü. O günden sonra ne ben onu ne de o beni aradı. Aramaya da gerek görmüyorum. Ama kimdi neden böyle yaptı, benden ne istiyordu? diye kendi kendime sormadan da duramıyorum. Ona güven duymuştum. Ama o kendisiyle birlikte tüm insanlara olan güvenimi yıktı. Bu saatten sonra da kimseye güvenmiyorum. Aslında bilmeliydim ki, telefon konuşmasıyla yola çıkılarak yapılan arkadaşlık ancak bu kadar olur. Hiç ne olduğunu kim olduğunu, nereden aradığını bilmediğin bir insanın sadece uzaktan duyulan sesine aşık olunursa olacağı budur... İyi ki kimliğini sormayı akıl etmişim. İyi ki bir kerecik de arkadaşıma aratmışım. İyi ki haydi kaçalım dediğinde kuş beyinlilik gösterip de kaçmamışım. Buradan herkese tavsiye ediyorum ki, böylesi insanlar bizim gibi hayatı sadece karşı cinsle arkadaşlık vs. üzerine kuran saftorikleri, cezbederek kendi duygu ve düşünceleri uğrunda kullandıktan sonra bir paçavra gibi atan kişilerdir. Ben yine de şanslıymışım. Ya onun tekliflerine evet deseydim, hayatım mahvolacaktı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.