"Benden sana zarar gelmez"

A -
A +

Eşim çok aksi bir adamdı. Hem bizimle pek ilgilenmez hem de her arzusu olsun isterdi. Onun böyle bencil davranışları beni çok üzüyordu... Kızımın bebekliğinden beri bir gün olsun uyanıp da "Bu çocuk niye ağlıyor?" diye sorduğunu hatırlamam. Anneme ondan dert yandıkça "Kızım içkisi yok kumarı yok. Varsın o da öyle olsun. Ellerde ne adamlar var. Sabret!" derdi... O yaz eşimin köyüne gidecektik. Yola çıkmamıza birkaç gün kala eşimin iş yerinde izinler kaldırılmıştı. Çünkü güvenlik görevlisiydi. Ama dediğim dedik ya, "siz gidin, annemler beklemesin" dedi. "Olmaz, ben bunca yola sensiz gidemem?" desem de ikna edemedim. Beş yaşımdaki kızımla birlikte Antalya'dan Eskişehir Mihalıççık'a doğru yola çıktık... Geçmiş gün Eskişehir'den kasabaya oradan da Karaçam'ın yakınından geçen bir minibüse binmiştik. Bir süre sonra minibüs şoförü "Bacım bu yolu takip edin köye çıkar" diyerek bizi yol ağzında bıraktı. Akşam vakti, hava kararmış kucağımda beş yaşındaki kızımla tek başıma kalakalmıştım. Bir anda korkmaya başladım. Kendimi kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde hissettim. "Allah'ım ben ne yapacağım şimdi?" diye söylenirken arkamdan bir ses işittim. -Bacım istersen çantanı taşıyabilirim. Korkuyla karışık bir döndüm ki karşımda kocaman bir adam. "Hii" diyerek bir adım geri sıçradım. -Korkma bacım, benden sana zarar gelmez, dedi. "Az önce minibüsten indim ben de. Köye gidiyorum. Yani isterseniz kurda kuşa karşı yardım edeyim, dedim." Sesinden itimat akıyordu. Çok da efendi davranıyordu. Kızı kucağına aldı. Ben de elimde çanta, ardından yürümeye başladık. İki adım önden gidiyor arayı hiç açmıyordu. Ama yol boyu ne o bir kelime konuşuyor ne de ben bir şey sorabiliyordum. Yüreğim ağzımda, yarı heyecan yarı korku içinde köye geldik. Adam bizi kayınpederlerin kapısına kadar getirdikten sonra ileri doğru yürüdü gitti. Kayınvalidemler gece yarısı yapayalnız içeri girdiğimi görünce şaşırdı. Bu ne hal dediler. "O'nu sen inatçı oğluna söyle!" dedikten sonra "Bizi bir başımıza gönderdi. Allahtan yolda bir adam rastladı da bizi köye salimen getirdi. Sonra ileri doğru gitti" dedim. Tarif ettiğim istikamette evler olmadığını söyleyen kayınvalidem elini yüreğine koyarken "Hii, Yunus Emre hazretleri" diye mırıldandı. Ben şaşkın yüzüne bakarken devam etti: "Kızım Allah'ın sevgili kuluymuşsun." Ben yine bir şey anlamamıştım. Neden sonra öğrendim ki, Yunus Emre hazretlerinin o civarda böyle darda kalıp Allahtan yardım isteyen nice çaresizlere böyle bir vesileyle yardım ettiğine hep şahit olunurmuş. Bu rivayet ne kadar doğrudur, kim O'nu nasıl görmüştür bilemiyorum. Ama ben o akşam minibüsten tek başıma indiğim halde, "Ben de minibüsten indim" diyerek bir anda yanımızda bitiveren ve bize yardım eden o insanı hâlâ bugün gibi hatırlıyorum. T. Battal-İstanbul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.