‘O ismini gönderdi, sen cismini gönder!'

A -
A +

Ah Türkistan... Gönüllerde yara Türkistan... Kafkasya'daki savaşı ve halkın çektiği acıyı gördük işte. Bu manzara yıllar önce Afganistan'a yapılan Rus saldırısını getirdi gözlerimin önüne... Bursa'da görev yaptığım yıllardı. Bir Muhammed İshak'ımız vardı. O da Afganistan'dan Bursa'ya gelmiş. Orada bizi ve gazetemizi tanımış. Nasip işte... Aşkla şevkle hizmet ediyor. Ama ne vakit Türkistan'dan laf açılsa, sayıklıyor: -Ah Necibullah ah... Necibullah amca zadesi. Diyordu ki: -Hallerini görseniz yürek dayanmaz. Zavallı anneleri onlar daha çocukken öldü. Anlatmıştı da kadıncağız kuyudan su çekiyormuş. Nasıl olduysa ayağı kayıp kuyuya düşmüş. Savaş yılları... Etrafta kimse yok ki gelip kurtarsın.... Kadıncağızın imdat sesi kuyunun derinliklerinde kaybolmuş... Necibullah ve kardeşleri Mahmut ile Mahbube yetim kalmış. Baba Gafurhan emekli öğretmen. Para yok pul yok... Açlık ve sefalet kol geziyor. Muhammed İshak işte bu çile dolu hayattan kurtulup Bursa'ya gelmişti ama amcazadesi Necibullah ve ailesinden söz ederken lokmalar ağzında büyüyor, hıçkırıklar boğazına düğümleniyor, gözleri dolup geliyordu: - Hele Necibullah'ı bir görsen Abi. Çok zeki, çok kabiliyetli bir çocuk. Ah bir Türkiye'ye getirebilsek hem kendini hem ailesini kurtarır. Büyük hizmetlere de vesile olur. Bahsedilen genç evlad-ı Resuldü. Tamam gelsin can baş üstüne... Onları kurtarmak şerefti... Ama Türkiye'nin şartları belliydi. Afganistan'dan Pakistan'a, İran'a olduğu gibi Türkiye'ye de çok iltica talebi vardı. Hariciye o sebeple vize vermiyordu. Bu arada Necibullah ve ailesi Afganistan'ın Akça şehrinden Türkmenistan'ın Merv kentine hicret etmişti. Öyle anlatıyordu ki bu aileyi çok merak ediyordum. Türkistan'a yaptığımız ziyarette gönülleri ferahlasın diye Merv'e ziyaretlerine gittim. Hallerini görünce içim kan ağladı. Baba garip, çocuklar garip... Derme çatma bir ev. İkram etmeye yiyecek yok. Yine de misafir için parçalanıyorlar... Hele de Necibullah. Etrafımda fır dönüyor. Gözlerine baktıkça içim eriyordu. Sanki gözleri bakmıyor, "Ne olur amca al beni götür buralardan, ne olur" der gibi yalvarıyordu. -Ah Necibullah... Söz, seni Türkiye'ye getireceğiz. Ağlama ne olur?.. Gözlerinden süzülen sessiz damlaları silerken bile boynunu büküp başıyla "hı hı!" diyordu. Küçük kardeşi Mahmut ve Mahbube çekingen çekingen bize bakıyor, yokluk ve acının ezip ufaladığı babaları Gafurhan; "Yavrularım önce Allah'a sonra size emanet" diyordu. Geri dönüşte birinci işimiz Necibullah'ın Türkiye'ye gelebilmesiydi. Bunun için her yola başvuruyorduk. Ama yok işte gücümüz vizeye yetmiyordu. Dönemin Başbakanı da Tansu Çiller. Nihayet bir yolunu bulup Özel Kaleme bu durumu intikal ettirdik. Oh birkaç güne kadar özel vize alabilecektik. Ama ertesi gün hükümet düşmesin mi? Ankara'da siyaset toz duman oldu. Bizim vizeyi kim düşünür? İki senelik çaba da boşa gitti. Artık hiç umut kalmadı. Peki Necibullah'ın beş yüz kilometre ötede de olsa gözlerimin önünden gitmeyen gözlerine ne olacak?.. Odamda kara kara düşünürken Bursa'daki akrabalarının getirdiği sümenimin arasında duran besmele-i şerife ilişti gözüm. Zaten hemen her gün bakıp dua ediyordum: "Ya Rabbi, o senin ismini göndermiş, sen de onun cismini gönder." Bu besmele-i şerifi Necibullah kendi el yazısıyla yazıp bize göndermişti. Çaresizliğin verdiği kalp kırıklığı ile gözlerim doldu. Dedim ki kendi kendime: "O seyyid yavru, kendini unutmayalım diye ne çarelere başvuruyor. Hatırlanmak için besmele yazıp gönderiyor. Biz ise şu koca memlekette bir imkan bulup da bir vizeyi alamıyoruz..." Besmele levhasını elime alıp Ulucami'yi de gören pencereden yönümü kıbleye çevirdim. Çaresizce yalvardım: "Ya Rabbi, o senin ismini gönderdi, sen onun cismini gönder... Allah'ım, o senin ismini gönderdi, sen onun cismini gönder..." > Devamı yarın * A. Numan Ünal-İstanbul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.