"Ha bu nasıl evlattır böyle, teyze!.."

A -
A +

-Acil Servis'e bir taksi! Hastane önündeki taksi durağında sıradaki taksi bendim. Çevirdim kontağı, hareket ettim. Acil servisin önüne geldiğimde sedyede yatan yaşlı bir kadını gösterdi hasta bakıcılar: -Bu teyzeyi götüreceksin. -Nereye? -Avcılar'a? Şöyle etrafıma bakındım gayri ihtiyari. Bu yaşlı kadının kimi kimsesi yok muydu? Döndüm Hasta bakıcıya sordum: -Ha bu kadını tek başına mı gönderiyorsunuz? Kimsesi yok mu? -Yok. Varmış ama şu anda yok. Eğilip teyzeye sordum: -Teyze geçmiş olsun. Kimin kimsen yok mu senin? Nasıl geldin buraya? Teyze bir oğlu olduğunu söylüyordu. Ama ya oğlunun haberi yoktu ya da gelemeyeceği bir işi vardı. -Yürüyebiliyor mu? Taksiye nasıl binecek? Hasta bakıcılar dedi ki: -Yürüyecek halde değil. Biz taksiye bindiririz. Gittiği yerde de indiren birileri olur herhalde. Ha bu taksicilikte neler gelmiyordu ki insanın başına. Ya gecenin bu geç saatinde, kimi kimsesi olmayan, kendi başına yürüyemeyen, hasta bir kadını taksiye alıp da nereye götürecek kime teslim edecektim? Dedim ki: -Parası var mı bari? Yol parası? Hasta bakıcı arkadaş güldü. "Sen bu akşam işini buldun" der gibi kafa salladı. Bu arada hasta yaşlı kadın da seslendi sedyede: -Şu cüzdanımda biraz var. Oradan al evladım. Beni burada bırakma ne olur. Cüzdanına baktık, 15-20 lira parası ancak var. Bu parayla gitmez ama böyle bir kadının son parası da alınır mı yani? Vicdanım el vermedi. Dedim ki: "Ula uşağum, ha bu akşam bu teyzenin sevabına giresun. Gönlü kalmasın. Bir benzin parası ufak bir şey al. Gerisini sevabına götür..." Cüzdandaki en küçük kâğıt parayı, hasta bakıcıların gözü önünde aldım. "Neyse bu bana yeter!" dedim. Hasta bakıcılarla birlikte teyzeyi taksinin arka koltuğuna yatırdık. Dedim ki: -Teyze gideceğin adresi biliyorsun değil mi? -Biliyorum, biliyorum. -E hadi bakalım. Seni kazasız belasız bir evine bırakalım... Diğer taksi duraklarındaki arkadaşlara garip gelebilir ama biz hastane taksicileri olduğumuz için böylesi hasta taşımalara alışıktık. Yaralı da taşıdık hasta da, cenaze de... Ama hepsinin yanında bir iki hatta daha çok refakatçisi sahibi falan olurdu. Ne bileyim ben... Oğlu olurdu, kızı olurdu; gardaşı, emicesi bi şeyleri olurdu. Ha bu teyzenin hiç kimsesi yok idi. Yol boyu giderken hep bunları düşündüm. Dedim ki: -Teyze senin kimin kimsen yok mu? -Bir oğlum var. -E onun haberi yok mu? -Var ama gelmez o... Şaşırdım. Şoke oldum. Var ama gelmez ha... "Ha bu nasıl evlattır böyle teyze!" dedim. Belli ki teyze kol kırılır yen içinde diyor, aile sırrını vermek istemiyordu. Saygı duydum. Fazla sormadım. Tarif ettiği şekilde caddeden sokaklara falan derken iki üç katlı bir evin önünde durduk. Dedim, "Teyze hangi zili çalacağım?" -Ortadakini çal evladım. İndim arabadan. Zili çaldım ama açan çıkmadı. Bir iki, beş... Kapıyı açan yok. Teyzeye gidip tekrar soruyorum, boynunu büküyor. Ya kapıda ağaç oldum Teyze... Bir bildiğin varsa söyle de yapayım. Diğer zillere de cevap veren yok. Hay Allah... Yatalak hasta yaşlı bir kadın arabada, gecenin bir vakti Avcılar'da işin yoksa bekle. -Ya ben taksiciyim teyze. Seni evine getirdim işte. Ama seni kimse almaya gelmiyor. Ne yapacağım ben?.. Kadıncağız sessizce ağlıyor, başka da bir şey söylemiyor... Bir taksiye gelip, bir kapıya gidiyorum. Bir Allahın kulu da yok ki sorayım çevreye... İyice sinirlerim gerilmişti. Dedim ki, ya döneyim geri hastaneye bırakayım Acil servise... Ne yapayım yani sokağa bırakacak halim yok ya... Tam o esnada bir karartı belirdi sokağın köşesinden. Elinde bir poşetle bir adam belirdi. "Bi dakka bakar mısın birader" falan dememe aldırmadı. Anahtarıyla açtı kapıyı girdi. Ben de ardından seğirtip kapıyı kapanmadan tuttum. (Devamı yarın) ..... Not: Aslen Erzincanlı olup Amasya'nın Suluova ilçesinin Küpeli köyüne yerleştiğini belirterek babasının rahatsızlığıyla ilgili hatıra gönderen okurumuza: "Gönderdiğiniz faksın devamı teknik bir hata sebebiyle okunamıyor. Bir daha gönderirseniz seviniriz." Ü. B. >> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.