Ayakkabımı çaldırınca...

A -
A +

"Uçağımın kalkmasına saatler ayarlıydı. Üzerimde standart dışı takım elbise ile kalakalmıştım..."

Öğle vakti girdiğinde henüz yeni satın aldığım o gıcır gıcır ayakkabılarımı çıkarıp İzmir saat kulesinin yanındaki, tarihî küçük camide namaza durmuştum. Henüz 2. rekâtta iken arka taraftan herkesin poşetleyip de bıraktığı o ayakkabı rafından hışırtı sesleri duydum.
Anladım ki bizim ayakkabıyı uçuruyorlar!..

Selam verip de arkaya göz ucuyla baktığımda; gördüm ki bizim ayakkabının yerinde yeller esiyor. Önce gülümsedim fakat içimden bir "eyvah" çektim ki sormayın.

Çünkü uçağımın kalkmasına saatlerim ayarlıydı. Üzerimde standart dışı takım elbise ile kalakalmıştım.

O an için ani karar vermeliydim. Yapacak bir şey yoktu. Bir takunyayı kestirdim gözüme. Takunya ayağımda istikamet bir mağaza ve yeni ayakkabı...

Bahardan kalma bir gün; Konak Meydanı cıvıl cıvıl... Bu halde Arnavut kaldırımında yürümek hiç de kolay değil... Üstümde şıkır şıkır bir elbise ve ayaklarımda takunya...

Bak sen şu işe...

Hızlı yürümek lazım menzile varmak için. Ne var ki kimse görmesin desem bu mümkün değil. Takunya sesleri bile halimi faş etmeye yeter de artar.

"Tak, tuk... Tak tuk..."

Bir sese bakıyor insanlar dönüp bir de suretime. Bir elbiseme ve bir de takunyalarıma... Genç kızlar basıyordu kahkahayı...

"Bunu açıklayabilirim" diye düşünsem de kimseler halimi anlamıyordu. Camide ayakkabılarımı çaldırmıştım işte.

Mağazaya geldiğimde elektrik olmayınca yürüyen merdivenden ayakkabı katına çıkarken çıkarttığım "tak, tuk" sesleri sanki hamamda yankılanıyor gibiydi.

Duyan gören ve bir an şaşkınlıktan donakalan insanlar... Kimi tezgâhtar, kimi müşteri, kimi görevli hepsi bana bakıyor...

Mütedeyyin çehreli yaşlı amca "hayrola" der gibi bakınca halimi bir tek bu anlar diyerek "camide ayakkabılarımı çaldılar efendim" dedim. Oh, işte rahatlamıştım...

Fakat az sonra onun da bıyık altından güldüğünü fark ettim. Demek ki "her gördüğün sakallıyı dede bilmemek lazım"dı!.. Tamam da niye kimse camide ayakkabılarımı çaldırdığımı düşünemiyordu?

Anlamıştım... Gösteriş için yıllar boyu camilerden çaldıkları, takunyalarla dolaşan bazı imamların olduğunu anlamadı bu millet!

Onlar da milletin saf ve temiz duygularını çalmak için; Ehl-i sünnet kalesine içeriden dalıp önce ayakkabımızı çaldılar cami avlusundan... Sonra da bizi gizlice takip edip biz ne yaptıysak taklit ettiler. Şimdi daha iyi anlıyorum benim ayakkabılarımı çalan sıradan hırsız değildi.
H. E.-İzmir

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.