İstanbul'un minibüs yolcuları

A -
A +

"Acaba o da benim gibi bu duruma üzülmüştü de o da ne yapılabilirliği mi düşünüyordu?"

Minibüs yolculuğu bir alışkanlıktır. Taksi müşterisi nasıl ayrı ise minibüs yolcusu da kendine özeldir.

Minibüsle gider gelirim çoğunlukla. Boş koltuk çoksa oturur genelde ayakta giderim... Biz minibüs yolcuları öyleyizdir... Yaşlısı var, kadını var, çocuklu ailesi var diye düşünürüz. Yer vermek, çocuklu aileye göz kulak olmak bizde gelenek halinde olanca saflığıyla devam eder çok şükür...

Bir minibüs yolculuğumda sırtımı cama yaslamış halde ayakta gidiyordum. Bir abla bindi minibüse... Kucağında da bir bebek... Biner binmez kendisine yer verildi. Kadıncağız oturduktan sonra çantasından parasını verecekti ama bir türlü parasını bulamıyordu... Biraz ilerlediğimizde minibüs şoförü genel hatırlatmasını yaptı:

-Evet yeni binenler, ücretleri gönderelim...

Kadıncağız elini daha çabuk tutar gibi bir o yanına bakıyordu ama çantadan para çıkmıyordu. Acaba parası mı yoktu? Düşürmüş müydü? Bulamıyor muydu?

Bu anneye nasıl yardımcı olsaydım? "Abla, ben veriyorum parayı" diyerek onun yerine parayı şoföre uzatsam yanlış anlaşılır mıydı? Şoföre söylesek kesin "canın sağ olsun" derdi ama söylesem miydi?

Kadıncağız mahcup başı çantaya eğik para arıyor ama yok... Arka koltukta yaşlı bir yolcu oturuyordu... Baktım o yaşlı amca da benim gibi vicdan muhasebesi içinde o çaresiz anneye dikkat ediyordu fark ettirmeden...

O da benim gibi bu duruma üzülmüş ve ne yapacağını mı düşünüyordu? Ya da merakla sonucu mu bekliyordu? 

Bu defa her ikisini merak eder hale geldim... Bir yandan da kafamda formül arıyorum. Minibüs şoförü bir kere daha seslendi:

-Evet yeni binenler...

Tam o anda kimsenin fark etmediği ama benim göz hapsimde olduğu için anladığım bir şey oldu... O yaşlı adam, kaşla göz arasında nasıl oldu ben bile şaşırdım. Beş liralık bir kâğıt parayı arka koltuktan ön koltuğa, çaresiz anneye uzatırken dedi ki:

-Kızım aradığın para galiba bu. Buraya düşürmüşsün...

Kadıncağız önce şaşkın... Sonra saniyeler içinde kendine uzatılan vicdan elinin yaşlı sahibinin mesajını anlamış halde parayı aldı. "Sağ ol amca" diyebildi. Parayı minibüs şoförüne gönderdi... O eli öpülesi yaşlı amcanın bu asil yöntemi, acaba iletişim kitaplarında anlatılır mıydı? Biz minibüs yolcuları toplumun alt katmanlarında acep fark edilir miydi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.