"O kişi, neden sen olmayasın?"

A -
A +
"Bu nasıl bir insandı böyle? Benim öğretmen olabilmem için babama iş bulacak kadar..."

Lâdik Öğretmen Okulu'ndan gelen Enis Türköz, Aksu'da tanıdığım üçüncü müdürümüzdü. Yeni müdürümüz de diğerleri gibi güzel giyiniyor, güzel konuşuyordu. Ancak o kibirli, yüzü asık ve kasıntı biri değildi. Bu öğretmenim ve okul müdürümün hayatıma yön veren emeğini mutlaka anlatmalıyım size...
Bir gün "Teşkilât ve İdare" dersimizin sonunda teneffüs zili çalıp da dersten çıkarken, beni yanına çağırdı.
"Buyurun efendim" dedim saygılıca.
"Yüksek kısma gitmeyi düşünmüyor musun?" diye sordu.
Ailemin maddî durumunun iyi olmadığını anlattım. Babamın ne iş yaptığını, geçim durumumuzu sordu. Kendisine her şeyi olduğu gibi anlattım. Bir an düşündü:
"Babana mektup yaz. Gelsin; okulda iş verelim ona" dedi.
Ne diyeceğimi şaşırdım. O ise ısrarcıydı:
"Senin İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsünde okumanı istiyorum."
"Ama öğretmenim, İstanbul'a pek az öğrenci alıyorlarmış."
"Bir tek öğrenci bile alacak olsalar, neden sen olmayasın o?" dedi.
Sonra o sene şubat ayındaki sömestir tatilinde İstanbul Çapa Eğitim'den öğretmenleriyle gelen bir grup öğrenciye düzenlediğimiz "Hoş geldiniz" gecesinde okuduğum "Ellerinden Öperim Öğretmenim" isimli şiirimi Necmettin Halil Onan'ın eşi Ahter Onan'ın çok beğendiğini ve beni önümüzdeki yıl öğrencileri olarak görmek istediğini anlattı.
Sevgili müdürümün buyurduğu gibi hemen yazdım mektubu. Yaklaşık on, on beş gün sonra okula geldi babam. O güne kadar devletle, devlet dairesi ve dahi bir "müdür"le hiçbir işi olmayan babam, önce tereddüt etmişti. Kendi köylümüz ve beni ilkokula kaydedip mezun eden sevgili öğretmenim İhsan Özel'in teşviki ile gelmeye razı olmuştu...
Alıp götürdüm müdürümün odasına. Konuyu kısaca özetleyen müdürüm, kendisine okulda kolayca yapabileceği bir iş vermek istediğini, yemek ve yatak sorunu olmayacağını, ayrıca her ay belli bir maaş alacağını anlattı. Babam bu teklifi kabul etmekte hayli zorlandı ama istikbalim için kabul etti... Böylece, ömründe ilk kez, aylıklı bir işi oldu babamın.
Ve ben de yazılı ve sözlü sınavları kazanıp Çapa Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü öğrencisi oldum. Sonra da öğretmen olarak ülkemin çocuklarına öğretmenimden öğrendiğim gibi öğretmenlik yapmaya gayret ettim kendimce...
       Hüseyin Erkan-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.