"Yalan söylüyorsun müdür bey"

A -
A +

Çarşıda müdür beyle karşılaştım ve sordum: "Beni hatırladınız mı? Filanca gün mülakata giren kimseyim..."

İnsanoğlu, hayatında isteyip de ulaşamadığı şeyler için keşke olsaydı deyip de çok hayıflanmıştır kimi zaman. Lakin hayatın kendisine sunduğu nice tesadüf gibi olaylar vardır ki onun hayrınadır.

Benim de çok istediğim hâlde olmadığı için hayıflandığım şeyler olmuştur. Bunlardan ilki şöyle olmuştu.

Yıl 1964... Batman Petrol Ürünleri'nde çalışırken duyduk ki İş Bankasına memur alınacakmış. Ben de gidip müracaatımı yaptım. Banka formunu doldurdum. Boy resmi verdim. Mülakata çağırdılar gittim mülakatımı verdim. Mülakat sonrası bana müdür bey dedi ki:

-Tamam seni alacağız.

Kendilerine adres bıraktım. Sevinerek oradan ayrıldım.

İş Bankasına gideceğim için geçen bu bir aylık sürede beni Petrol Ünitesinden çıkardılar. İş Bankasından da aramıyorlardı. Diyarbakır'a geldim. İş Bankasının sonucunu beklemeye başladım.

Bu bekleyişlerin geçtiği günlerden birinde, bir sabah evden çıktım. Bankaya doğru yürürken bir de baktım ki bizim İş Bankası Müdürü. Yanında da biri hanım olmak üzere iki memuru var. Çarşıda alışveriş yapıyorlar.

Ben de hazır müdür beyi görmüş iken gidip de durumumu sorayım diyerek onları takip ettim. Müdür beyle karşılaştığımızda da temenna yaptım:

-Hoş geldiniz müdür bey.

-Hoş bulduk.

-Beni hatırladınız değil mi? Ben filanca gün başvuru formu dolduran, mülakata giren filanca kimseyim.

Müdür bey olanca rahatlığıyla ve pervasız bir şekilde cevap verdi:

-Senin iş olmadı.

-Olmadı mı? Ama nasıl olur. Beni işe aldığınızı söylemiştiniz müdür bey?

-Tamam ama sonradan senin yerine bu hanımı işe aldık.

Müdür beyin öyle pervasız konuşmasına nasıl sinirlendim nasıl üzüldüm. Kendimi tutamayıp orada müdür beye hakaretler ettim. Yalancısın sen dedim. Senin yüzünden ve sana güvenerek önceki işimden oldum dedim. Ağzıma geleni saydım. Ama müdür bey hiç oralı olmadan yanımdan uzaklaştı gitti... Gerçekten çok üzülmüştüm...

Ne yapsam da "olanla ölene çare bulunmaz" derler... Yıllar geçti... Yiyecek ekmeğimiz varmış ben daha sonra Devlet Su İşlerine girdim. Evlendim. Çocuklarım oldu... Nazilli'ye tayinim çıktı. Bir gün kitapçıları dolaşırken bir kitap alıp okudum. Dinimizde faiz konusunda nice yasaklar vardı. Bu konuda çalışırken kim bilir nasıl zorluklar yaşayacaktım. Hiçbir imtihana girmeden yüce Rabbim beni bir başka meslekten rızık vermişti... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.