Gurbete gidiyorduk ama...

A -
A +
"Yaşadığımız olaylar sebebiyle Diyarbakır'dan ayrıldığımıza ve dolayısıyla teröre bulaşmadığımıza çok şükrediyorum..."

İş Bankasına gireceğim diye Petrol Ünitesinden ayrılmış, İş Bankasına da giremeyince işsiz kalmıştım. Çok üzülmüştüm. Sonra Devlet Su İşlerinde göreve başladığıma sevinmiştim ama bir süre sonra tayinim Nazilli'ye çıkınca bu defa da Diyarbakır'dan ayrıldığım için çok üzülmüştüm...
1967 yılı haziran ayında eşim çocuğum ve ben Diyarbakır'dan üzülerek ayrılmıştık.
Ankara'da bir sene kaldık. Sonra oradan İzmir'e oradan da Nazilli'ye tayin olduk. Nazilli uzun yıllar bizim mekânımız olacakmış nereden bilebilirdik...
Sonra 1985 yılında çocukların üniversitesi sebebiyle İzmir'e geldik. O tarihten sonra da emekli olup İzmir'e yerleştik...
Bu müddet zarfında oğullarımın hepsi üniversite okudu. Bu bölgenin örfüne âdetine geleneğine göreneğine göre yetiştiler.
Bu bölücü örgütler benim memleketim ve etrafında zuhur ettikten sonra yaşanan üzücü hadiselere, işlenen cinayetlere, çocukları zorla dağlara kaçırmalarına, her yerde katliamlar yapmalarına inanamıyorum. Kahroluyorum, çok ama çok üzülüyorum...
Şimdi, yıllar önce üzülerek ayrıldığım ilimi tanıyamaz hâle geldim. Kendi kendime Ziya Gökalplerin, Ali Emirilerin, Cahit Sıtkı Tarancıların memleketi nasıl bu hâle geldi, kimler bu hâle getirdiler diye sormadan edemiyorum.
Yani kısacası ben oradan ayrıldım. Ayrılırken de memleketimi bırakıp gurbet illere gidiyorum diye çok üzülmüştüm.
Şimdi ise oradan ayrıldığıma, daha doğrusu şimdi orada olmadığıma seviniyorum. Çünkü benim çocuklarım bugün burada olmayıp da orada yetişiyor olsaydı, kim bilir bu örgütler onları kandırır kendilerine bulaştırabilirlerdi.
Ama çocuklarımın her biri Allaha şükür mesleğinde işinde gücünde huzurlu ve mutlu bir şekilde hayat sürüyorlar...
Her şeyde bir hayır vardır derler. Biz de o yaşadığımız olaylar sebebiyle Diyarbakır'dan ayrıldığımıza ve dolayısıyla teröre bulaşmadığımıza çok şükrediyorum.
Ben de evlatlarım da vatanımızı da bayrağımızı da milletimizi de çok seviyoruz... Bu ülke hepimizin ve bizim kimsenin bayrağına ihtiyacımız yoktur. Al bayrağımızın uğrunda ben de oğullarım da seve seve canımızı verir, şehadet şerbetini içeriz. Bu vatanı kimse bölemez, kimseye de böldürtmeyiz...
Ceyhun Narin-Bornova/İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.