"Şerif Dayı'ya gittiniz mi?"

A -
A +
"Nicedir göremediğimiz dost ve akrabaları görmenin keyfi kelimelerle anlatılmıyor..."

Bayram ziyaretine memleketimize gitmiştik. Bu ziyaretler tarifsiz güzelliktedir. Siz bir aile büyüğünüze gidiyorsunuz. Aile büyüğü olduğu için ona bir başka taraftan da gelen oluyor. Orada hiç beklemediğiniz hiç ummadığınız, hatta hiç tanımadığınız isimlerle karşılaşıyorsunuz. Çocuklar birbirine kaynaşıyor, yeni yeni candan akrabalıklar, arkadaşlıklar oluşuyor... Kimsesiz kalanları, hasta olanları öğreniyorsunuz, gidip ziyaret ediyorsunuz moral buluyor. Sosyal paylaşım ortamları bu geleneklerimizin yanında kovan balı yanında keçiboynuzu gibi kalıyor...
O gün son ziyaretimizi de yapıp eve dönecekken orada dediler ki:
"Şerif Dayı'ya gittiniz mi?"
İçim bir tuhaf oldu. Şerif Dayı ki, benim evliliğime vesile olmuş muhterem bir insan. Uzaktan da akraba olur. Dedim ki:
"Aslında gitmek lazım, gidemedik."
"Bir gidin eğer imkânınız varsa. Hasta yatağında ağzını bıçak açmıyor. Hayata küsmüş garibim. Ne arayanı var ne soranı, ne de o kimseyi arayıp soruyor..."
Öyle deyince durulur mu? Zaten bayram ziyareti, bundan da iyi vesile olmaz... Verilen adresteki evine vardık. Hanımı Menevşe Yenge açtı kapıyı. Allah var, bizi görünce çok sevindi. "Ne iyi ettiniz de geldiniz" dedi.
Elini öptük, sarım görüm olduk. Sonra Şerif Dayı'nın odasına geçtik. "Kapıdan içeri kim geldi?" diye başını çevirip de bakmadı bile... Gözü pencereden dışarıda dalgın yatıyordu...
Menevşe Yenge dedi ki:
"Bak kimler geldi herif, çevir başını da bir bak!"
Göz göze geldik. Sarılıp hemen elini öptüm. Çok duygulandı. Kendisinin bize yaptığı iyiliklerden söz ettim. İnsanların vefasızlığından söz açacak gibi oldu. Ona evliyanın menkıbelerinden anlattım. Büyüklerin sözlerinden naklettim. Ehl-i sünnet itikadının kıymetinden, Allah'ın rızasına kavuşmaktan daha büyük nimet olmayacağından söz ettim dilim döndüğü kadar.
O hayata küsmüş Şerif Dayı yatakta doğrulmuş, gözleri sevinçten ışımış, "Anlat hele yeğen, ağzından bal damlıyor. Ne güzel anlatıyorsun" diyordu. Menevşe Yenge de çok sevinmişti. "Onun yüzünü güldürdünüz. Allah da sizin yüzünüzü güldürsün" diye dua etti kapıdan yolcu ederken.
Geçtiğimiz gün haber aldım ki vefat etmiş Şerif Dayı... Menevşe Yengemi başsağlığı için aradığımda dedi ki:
"Sizden sonra 'Ah be hanım o insanlar ne mübarek insanlarmış' diyerek hep o anlattığın büyükleri söyleyip durdu..."
Allah rahmet eylesin...
          Mehmet Demir-Çankırı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.