Doğa nedir hiç duymamıştım!

 

İlkokulu bitirdikten sonra Savaştepe Öğretmen Okulu sınavlarını kazanmış, Savaştepe’ ye gitmiştim. İlkokulu bitirinceye kadar da köyden dışarı çıkmamıştım.

Savaştepe Öğretmen Okulunu görünce çok şaşırmıştım. Bu nasıl bir okuldu? Burası bizim köyden büyüktü. Benim köyüm 50 haneydi. Burada daha fazla bina vardı.

Ben tek derslikli bir köy okulundan mezun olmuştum. Ve bu hâle çok şaşırmıştım.

İlk günlerdi. Bir öğle paydosuydu. Bankta oturdum, yalnız başıma düşünüyordum. Yanıma komşu köylerden olan, son sınıf öğrencisi iki abimiz geldi:

“Üzeyir sen Kuyualanlı değil misin?” dedi.

“Evet” dedim.

“Biz senin aileni tanıyoruz” dediler, hâlimi hatırımı bir ihtiyacımın olup olmadığını sordular. Daha sonra;

“Gel seni lokale götürelim” dediler.

Dedim ki:

“Lokal ne demek?”

Güldüler ve;

“Kahve Üzeyir kahve” dediler.

“Yok”, dedim “ben kahveye gitmem.”

Çünkü bizim köyde kahveye büyükler giderdi. Biz kahvenin yanından bile geçemezdik. Çok gülmüşlerdi. Bana lokali anlattılar. “Senin bildiğin kahve değil, orada oyun oynanmıyor filan” dedilerse de; “olsun” dedim “ben yine de gitmem.”

Başka yere çay içmeye götürelim deyince birlikte gittik. Bana çay söylediler, birlikte içtik. Sonra öğrendim ki, beni yine lokale götürmüşler!..

Yine birinci sınıfın ilk günlerindeydik… O gün Fen Bilgisinden ilk yazılı imtihanı olmuştuk. Hiç unutmuyorum.

İlk soru “Doğa nedir?” sorusuydu.

Ben “Doğa” nedir hiç duymamıştım. Diğer soruları bildiğim kadarıyla yaptım. Hâliyle “Doğa nedir?” sorusunu boş bırakmıştım.

Fen Bilgisi öğretmenimiz Mesut Turhan Beydi. Çok beyefendi birisiydi. -Duydum ki sağ. Allahü teâlâ sağlıklı ömürler versin.-

İki veya üç gün sonra, dersimize geldi. Doğruca yanıma gelip “Üzeyir doğa ne demek?” dedi.

“Bilmiyorum hocam” dedim.

“Peki, tabiat ne demek?” dedi.

“Yeryüzünde gördüğümüz canlı ve cansız varlıkların hepsine tabiat, denir hocam” dedim. Güldü. Başımı okşadı. “Doğa ile tabiat aynı kelime” dedi. Yazılı kâğıdımı verip “şimdi tabiat ne demekse aynısını yaz” dedi. DEVAMI YARIN