Dışarıda garip şeyler oluyordu!

A -
A +
“15 Temmuz akşamı beyim televizyon izlerken ben de kitap okuyordum. Oğlum işten gelmişti...”
 
 
Hem oğlunun cenazesine ağlıyor, hem odanın ortasına yığdığı bavullar dolusu kitaplardan almamı ve okumamı yalvararak tavsiye ediyordu. Zaten çok ızdırap çektiği için onu o hâlde reddetmeye gönlüm razı olmadı. Onun için poşetlere doldurup verdiği kitapları aldım ve eve getirdikten sonra imha ettim. Çok üzülmüştüm. Bu insanların akıbeti niçin böyle olmuştu? Rabbim her şeyin doğrusunu bilirdi.
Bu arada aradan belirli bir süre geçince o parasız dağıtılan yapılanma gazetesini alıp okuyan bazı yakınlarım uyanmaya başlamıştı. Bazıları ise hâlâ körü körüne peşlerinden gitmeye devam ediyordu.
Ama çok şükür Rabbime ki onca baskıya ve propagandaya rağmen ben yolumdan dönmemiştim. Gazeteme sevgim gün geçtikçe daha da artmıştı. Çok şükür Ehl-i sünnet itikadına göre yaşıyordum. Çok şükür evlatlarım da aynı inanç ve sevgiyle büyümüşlerdi. Artık yalnız değildim. "Kıymetli yalnızlık" denilen şeyi biz kendimiz ailecek yaşıyorduk.
Çevreyle fazla ilgilenmemeye başladım. Çağırılan sohbetlere de mantıklı sebepler ve bahaneler göstererek gitmedim.
Rahmetli annemden dinlerdim. “Öyle bir zaman gelecek ki Müslümanlar pek çoğalıyor gibi olsa da hakiki imana kavuşacak insan parmakla sayılacak kadar az olacak” diyordu.
Evlatlarım yetişmiş aslan gibi delikanlı olmuşlardı ama onları evlendirecek kız bulamıyordum. Ekmeğini taştan çıkartabilecek, dürüst ve çalışkan insanlardı. Ama mevki ve makam sahibi değillerdi. Ne zaman bir kız beğenecek olsam üst düzey insanlar önümü kesiyor o kızları başkalarıyla evlendiriyorlardı. Böylesine cahil, şaşkın bir topluluğa katılmanın bir anlamı yoktu.
Son zamanlarda içimi iyice sıkıntılar sarmıştı. Artık hiçbir şeye tahammülüm kalmamıştı…
Âdeta depresyona girmiştim. Sıcaklar da hiç bunaltmamıştı beni. Gündüzleri sokağa çıkmak istemiyor gece ortalık biraz serinleyince gündüz sıcaktan kavrulan minicik fidanları suluyordum. Su kaplarına doldurduğum suya üşüşen neşeli kuşların cıvıltısı mengene gibi sıkılan yüreğimi rahatlatıyordu.
Yaz tatilinde herkes bir yerlere gitmiş 16 daireli binamızda neredeyse bir biz kalmıştık. 15 Temmuz akşamı beyim televizyon izlerken ben de kitap okuyordum. Oğlum işten gelmişti. Onun anahtar sesini duyunca koridora yönelmiştik. Oğlum bir tuhaftı: “Dışarıda garip şeyler oluyor. Galiba terörist saldırısı varmış uçaklar havalanıyor, yollar kapalı” dedi. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.