Son pişmanlık fayda vermedi

A -
A +
“Adamın emekliliğine sadece bir yıl kalmış. Bu şekilde ölümü hepimizi derinden üzdü!..”
 
 
İnegöl’deki 1981 yılında Verem Savaş Derneği adı altında kurulan derneğin dernek kararı olmadan yapılan bir alışverişini bir fitnecinin şikâyetiyle dernek çalışanlarının hayatı burnundan gelecektir. Karakolda tutulan töhmet altındaki sağlık memuru abimize yirmi yıllık hanımı da hakaret edince olanlar olur.
Bankaya yatırdığı paranın faizini bile almayan bu abimize hanımının bu ağır sözleri çok koymuştu. “Elin attığı taş ırak gider” derlerdi. Nasıl olsa suçsuz oldukları bir gün ortaya çıkacak. Bunu iyi bildiği için en ufak bir şüphesi olmayan bu abimizi hanımının bu davranışı haddinden fazla üzmüş, kahretmişti.
Bir pazar günü, karakolda fazla kimsenin olmadığı erken bir saatte görevli memura “şöyle biraz çıkıp dolaşıp geleceğim” diyerek onun iyi niyetinden faydalanıp sokağa çıkıyor ve hiç kimsenin aklının köşesinden geçmeyecek bir şekilde karakola çok yakın yüksek bir binanın tepesine çıkarak kendini çatıdan aşağı bırakıyor.
Hemen anında olay yerinde can veriyor. Haber hemen duyuluyor. Herkes son derece üzgün ama elden bir şey gelmiyor.
Ertesi gün abimizi toprağa veriyoruz. Adamın emekliliğine sadece bir yıl kalmış. Bu şekilde bir ölüm hepimizi derinden üzdü. Hanımı tabii daha da üzüldü. Yaptığına, söylediklerine bin kere pişman oldu ama ne yazık ki gideni geri getiremiyordu.
Birkaç gün sonra müfettiş de artık keyif süremeyeceğini anlamış olmalı ki soruşturmayı kısa tutmuştu. Tabii sonunda herkesin suçsuz olduğu anlaşıldı. Doktor arkadaş inat üzere ihtisasını yaptı, gelip İnegöl’de uzman tabip olarak göreve başladı. Verem dispanserindeki arkadaş da görevine döndü. Olan sadece bizim intihar eden abimize oldu.
Allah insanın bir saniye bile aklını başından almasın. Hiçbir suçu olmadığı hâlde bir anlık stres ve bunalım sonucu kendi kendine yazık etti.
Şimdi düşünüyorum da otuz yıllık devlet memuriyetimizde ne müfettişler gördük. Bazıları çok iyi alçak gönüllü, efendi kimseye hakaret etmeden kimseyi kırmadan teftişlerini yapıyor gidiyorlar, bazılar da böyle herkese tepeden bakan “astığım astık kestiğim kestik” havasında etrafına korku ve sıkıntı vererek teftiş yapıyorlar ve böyle üzücü olaylara sebebiyet veriyorlardı.
Kim olursak olalım hangi makama gelmiş olursak olalım lütfen biraz karşımızdakine saygı ve sevgi gösterelim...
             Aslan Torun-Emekli Sağlıkçı ve Yazar/Balıkesir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.