Halkın üzerine ateş açtılar!..

A -
A +

“Kapının kırılması sonrası askerler çatı katına çıkmışlar. Yukarıdan üzerimize mermi yağmaya başladı...”

 
 
Kolay değil binlerce insan yığılmış. Genelkurmay'ın karşısı ana baba günü. Bir slogan ile yer gök inliyor:
“Asker kışlaya! Asker kışlaya!”
O arada marşlar, türküler filan söylerken kurulmuş bariyere yanaştık. “Asker kışlaya!” “Kime hizmet ediyorsunuz!” gibi sloganlar atarken bir asker kabinden çıktı ve havaya ateş açtı.
Hepimiz biraz geri çekildik ama o öfke ile resmen bu harekete sinir olduk. Bazı gençler bariyerin öbür tarafından atladılar. O askerleri yakaladılar. Ama yakalamadan önce bir kez daha ateş açınca millet öfkelenmişti.
O kocaman bariyerlerin normalde yıkılması imkânsızdır. Ben de öyle zannediyordum. Ama millet bariyerlere yüklenmeye başladı. “Yapmayın!” filan derken hani “Çılgın Türkler” derler ya, aynen o çılgın halk sallaya sallaya o koskoca bariyeri yıkıverdi. Hatta atlayıp geçen bazı gençler yıkılan bariyerin altında filan kaldılar.
Ben şaşkınlık içerisindeyim. Böyle bir olayı yaşayacağımı, böyle bir şeyle karşılaşacağımı işlerin bu noktaya varacağını aklımın uçundan bile geçirmezdim. Ama her geçen dakika işin ciddiyeti kendini gösteriyordu ve bu gidişin dönüşünün olmayabileceği de aklımızda yer etmeye başlıyordu.
Bu arada kendimizi bazen o tank geçen arabayı, tekbir getiren kalabalıkları filan cep telefonlarımıza çekiyoruz. Tekbirler getiriyoruz…
Bariyerle birlikte kapıyı kırdıktan sonra beş dakika kadar geçti. Biz kendimize göre protesto ediyoruz ama bize nasıl bir tepki verileceğini bilmiyoruz.
Kapının kırılmasıyla birlikte askerler çatı katına çıkmışlar. Bir de baktık yukarıdan üzerimize mermi yağmaya başlamasın mı? Resmen yukarıdan tarıyorlardı bizi… Rastgele kurşunlara hedef olmaktan kurtulmak için yeğenimin kolundan tuttuğum gibi kendimi bir ağacın arkasına zor attım.
Sağıma soluma baktım, eyvah! İnsanları vurmuşlar. Cansız yatanlar var, yaralı olup inleyenler var. Çığlık atanlar var… Ateş devam ettiği için kimse yerinden kıpırdayıp da yaralıların yardımına koşamıyor.
“Bunlar ne yapıyor böyle!” diyoruz. İnsan kendi milletine silah çeker mi hiç?
Bir adam vardı bacağından vurulmuş; bir tane öbür tarafında yatıyor. Beş altı insan yerde.

Derken ses kesildi. Hemen “yaralılara yardım edelim” dedik. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.