Bu adam kimdi, nasıl biriydi?

A -
A +
“Hemşire normal bir şekilde hastanın nabzına baktı. Bir müddet sonra 'nabız yok ex olmuş' dedi...”
 
Ben tespih çekmeye ve okumaya başladığım andan itibaren tespih çektikçe adamcağızın bağırmaları azalıyor, inlemeleri yavaşlıyordu.
Adam oturuyor bana bakıyor, bakıyor ve fısıltıyla okuduklarımı sanki duyuyar da beni dinliyor gibi sakinleşmeye çalışıyor bir teeddüp içerisinde inliyordu.
O an benim içimde en ufak bir korku, bir panik hâli bir endişe hiçbir şey kalmamıştı. Aksine çok rahat ve çok sakindim.
Okudukça okudum, tespihimi çektim dilimde Allah’ın ismi… Tespihim bine geldiğinde adamcağızın inlemesi sızlaması yavaş yavaş bitti… Adamcağız oturduğu yerden uykuya dalar gibi gözlerini kapayıp öbür âleme göçmüştü…
O sıra hanımı da geldi. Doktor bulamamış olmalıydı. Kocasını bu hâlde görünce bir tuhaf oldu. Deminki ağlayıp sızlayan hasta yoktu. Uykuya dalmış sessiz bir beden sedyede yatıyordu.
Şaşırmış hâlde bir hemşire çağırdı:
-Beyime ne oldu hemşire hanım bakar mısın?
Hemşire geldi. Gayet normal bir şekilde hastanın nabzına baktı. Bir müddet sonra da “nabız yok ex olmuş” dedi.
Bunun üzerine bizleri dışarı çıkardılar. Bir anons ile bütün doktorlar çağrıldı. O arandığında bir türlü bulunamayan doktorlar neredeyse her biri ortaya çıkıp ex olmuş bedenin başına geldiler.
Kalbine o elektroşok dâhil bir sürü şeyler yaptılar ama geri döndüremediler.
Hiç tanımadığım bu adam kimdi? Nasıl biriydi? Kime ne iyilik yapmıştı da ölüm anında onun bulunduğu sarı alanda babam da hasta olarak bulunmuştu. Ve ben babamın refakatçisi olarak onun o hâlini görmüş ve ona Silsile-i âliyye büyüklerinin isimleriyle dualarda bulunmuştum. Ehl-i sünnet büyüklerinin ruhundan istimdat istemiştim. Bildiğim duaları okuyarak ve bin kelimeyi tevhit ile onu ahirete uğurlayan olmuştum...
Babamın durumu ne oldu?
Babam çok şükür iyileşti ve sağlığı da iyi.
Ölüm nasıl ve nerede kime gelir, nasıl gelir bilinmez.
Birisi çıksa da bana “bir gün birisi karşında ölecek ve sen de onun ölümüne anbean şahit olacaksın” dese inanamazdım ve ürperir korkardım.
O ölüm anını gördüğümde anladım ki ölüm öyle korkunç değilmiş ve ölmek âdeta değil tam anlamıyla derin bir uykuya dalmakmış.
Ne mutlu, son nefeste imanını kurtarıp gidenlere…  Allahü teâlâ bizleri de büyüklerimizin ruhaniyetlerinin hürmetine son nefeste iman ile şehit olarak ölmeyi nasip eylesin. Bizlerin de imdadına yetişsinler.
           S.Ö.-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.