Ağlayarak suçunu itiraf ediyor...

A -
A +
“Savcı korumasını çağırıp Ali’yi nezarete attırdıktan sonra nöbetçi savcıya talimat veriyor”
 
Göreve başladığı ilçede kısa zamanda kendisini çevresine kabul ettiren ve kazandığı davalar nedeniyle de çokça iş alan bir bayan avukatın şöhreti çevre ilçelerde de kısa zamanda duyulunca Avukat Hanım oralara da gitmek üzere kendisine şoför alıyor... Bu bayan avukatın işe yeni aldığı şoförü, bir gün bulundukları ilçeden dava aldığı başka ilçeye gitmek için çıktıkları yolda, birden direksiyonu ormana kırınca Avukat Hanım şaşkın hâlde “ne yapıyorsun Ali!” diyor ve korkusunu gizleyip panik yapmadan soğukkanlı bir şekilde şoförü sözleriyle etkisi altına almayı başarır... Ali bu defa pişman olup af dilemeye başlayınca da konuyu önemsemez davranıp çok sakin ve şefkatli bir sesle cevap veriyor:
“Haydi Ali tamam işimize gidelim.”
Bundan sonra 45 dakika boyunca Ali’den tek bir ses çıkmıyor. Dikiz aynasından gözlerinden yaşların hâlâ akmaya devam ettiği görülüyor. Adliyenin önüne gelince fırlayıp iniyor ve arka kapıyı açıp hazır ol vaziyetinde bekliyor, hep yere bakıyor.
“Sen bekle Ali, duruşmaya çıktıktan sonra döneriz."
“Baş üstüne abla!”
Cübbe ve çantasını alan genç kız saatine bakıyor, duruşması başlamak üzere. Ama kendisinde işini yapacak gücü bulamıyor. El yazısı ile acele bir erteleme dilekçesi yazıp mübaşire verdikten sonra üst kata başsavcıya çıkıyor. Heyecandan kapıyı çalmadan içeri dalıyor.
Sapsarı yüzü ve heyecanını fark eden başsavcı:
-Hayrola Avukat Hanım bir şey mi oldu?
-Evet efendim çok kötü bir şey oldu.
-Lütfen oturun.
Zile basıp bir bardak su istiyor.
-Suyu için, sakinleşin ve anlatın.
Genç kız olanları soluk soluğa anlatıyor. Başsavcı:
“Çevrede herhangi bir kişi var mıydı, gören oldu mu acaba?” deyince avukat:
-Sayın başsavcım oralarda hiç kimseyi görmedim. Ancak orman içinde yer nemliydi. Tekerlek izleri, ayak izi henüz duruyordur.
Savcı durumu anlıyor ve dışarıda bekleyen korumasını çağırıp Ali’yi nezarete attırdıktan sonra nöbetçi savcıya gerekli talimatı veriyor. Savcı bilirkişi, kâtip ve şoför Ali’yi de alıp suç yerine gidiyorlar. Gerek tekerlek gerekse sanığın ayak izlerini görünce henüz alçıyla kalıp almaya başlamadan ve bilirkişi görüşünü sormadan Ali ağlayarak suçunu itiraf ediyor ve iki saat sonra bu ağır eylemden dolayı tutuklanıp cezaevine gönderiliyor.
            Ali Rıza Cemeroğlu/E. Cumhuriyet Başsavcısı-Bursa
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.