"Babasından hayır gelmez!.."

A -
A +
“Hiç önemi yoktur ama gözü kör olsun, olmadı mı bir milyon lira deseler de o bir milyon yok işte...”
 
Bu tanıdığım adamdan kimseye bir hayır gelmez ama merhamet başka bir şey işte… Perişan bir hâlde yardım istedi.
Küçük kızı çok rahatsızlanmış. Hastanelerde bağırsak düğümlenmesi sebebiyle ameliyat edilmesi gerekiyormuş. Ama geçmiş gün nasıl oldu tam hatırlamıyorum teşkilat mı yoktu, o an hekim mi yoktu çocuğu o yıllar önce kazadan kurtulan hanımefendiyi bıraktığım hastaneye yönlendirmişler. Dediğim gibi babasına değil de çocuğa acıdığım için “tamam hadi gidelim” dedim.
Zaten çocuk kendinden geçip geçip gidiyor. Acilen hastaneye götürdük. Muayene eden doktor çok geç kalındığını pek ümit kalmadığını ama yine de kurtarmaya çalışacaklarını söyledi.
Ana baba ağlıyor. Biz çaresiz onları teselli ediyoruz derken çocuğu ameliyata aldılar. Aradan geçen can sıkıcı saatler sonrası kara haber geldi. Ameliyat doktorun tahmin ettiği gibi hiç de başarılı geçmemişti. Kız çocuğu geç kalmanın bedeli olarak -ki bana göre vadesi dolmuş ki geç kalınmış- hayatını kaybetti.
Anası zavallı kendini yerden yere atıyor, babası çaresiz fukaralığın ezikliğiyle boynu bükük duvar dibinde titriyor.
Bir de hastane özel olduğu için ameliyat ve yoğun bakım parası istiyorlar. Öyle ki geçmiş gün o zamanın bol sıfırlı parasıyla 36 milyon lira gibi bir para hatırlıyorum. Tamam bir çocuğun kurtulması için paranın ne önemi vardır? Hiç önemi yoktur ama gözü kör olsun, olmadı mı bir milyon lira deseler de o bir milyon yok işte… Dedim ki babasına:
“Bu parayı nereden bulacaksın?”
“Bunu bulmam imkânsızdır.”
“E, ne edeceğiz kurban. Burası hastanedir. Para almadan bizi göndermezler ki!..”
Bu çaresizlik içinde onları orada bırakıp gitmek de memleketlime yakışmaz. Bırakamam. Elimde değil yapamam böyle bir şey…
Sen yardımcımız ol Allah’ım… Çocuğu morga kaldırmışlar, parası ödenmeden vermiyorlar.
O ara, yıllar bir film şeridi gibi canlandı gözümde. O yıllar önce kasabanın kenarından geçen şehirler arası yolda yaşanan trafik kazasını hatırladım. O kazada hastaneye yetiştirdiğim ve kurtarılan kadını hatırladım. O kadının bu hastanede çalışan doktor kocasını hatırladım. Adam bana çok teşekkür etmiş bir de kartını vermişti. Kartı hatırladım. Araç ruhsatının içinde duruyor olmalıydı.
Hemen bir koşu ruhsatı alıp geldim. Kart iyice sararmış ama olduğu gibi duruyordu. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.