O gözlerin bakışında kayboldum

A -
A +

“Gözü kalbimi okuyor gibi gözlerime kenetlenmişti. Bir tuhaf oldum. Gözlerinin derinliğinde kayboldum...”

 
Babamın anlattığı o unutamadığım hatırası şöyleydi. Kıbrıs Savaşının yaşandığı yıllardı… Hani bugünkü söylemle sabah evden çıkıp akşam eve ekmek getirememe durumu olmuştur günlerce… “Hey kurban olduğum Allah'ım” der. "Bakmakla yükümlü olduğum çoluk çocuğumun rızkı için iş arıyorum. Bana yardım et Rabbim. Sen yüceler yücesisin Rabbim..."
Şehrin en büyük camisi olan ve selatin camisi denilen camide öğle namazını kılar. Sonra iş aramak için birkaç yere uğramayı düşünür. Çok üzgündür. Çok sıkıntılıdır. Çaresizdir… Şehir merkezinin ortasında kalabalıklar arasında bir tanıdığına rastlar…
Selam verip birbirine hâl hatır sorarlar. İkisinin de daha elleri birbirinden ayrılmadan bir üçüncü kimse gelir karşıdan. Sonrasını babam şöyle anlatıyor:
"Hiç tanımadığım bir insandı. Ama ne kadar sevimliydi. Ne kadar olumlu bir bakışı vardı. Tebessüm etti arkadaşa… Hâlini hatırını sordu… Sonra göz göze geldik… Benim de elimi tuttu… Elleri ateş gibiydi… Göz göze geldik. Gözü kalbimi okuyor gibi gözlerime kenetlenmişti. Bir tuhaf oldum… Gözlerinin derinliğinde kayboldum… Berrak bir sesle sordu:
-Nasılsın iyi misin?
-Sağ olun, iyiyim…
-Peki, Allah ne muradın varsa versin!
-Amin…
Sonra aynını yanımdaki arkadaşıma da yaptı. Ona da dua ederek yanımızdan ayrıldı.
Arkadaşımı bilmiyorum ama bende oluşan tuhaflığı ve o gözleri hâlâ unutmuyorum.
Onun bana baktığı andan yanımızdan ayrılıp gözden kaybolduğu ana kadar bir başka âlem içindeydim. Kendime geldiğimde ellerim hâlâ eski tanıdığım arkadaşımın elindeydi…
Bu yaşadıklarımı sabahtan beri iş aramak için çıktığım ve zihnî yorgunluğum sebebiyle kafa karışıklığına verdim. Dedim ki arkadaşıma:
-Sen muhterem bir insan… Kimdir bu nereden tanıyorsun?
Arkadaşım şöyle hayret eder gibi baktı:
-Ben tanımıyorum ki…
-Ben de tanımıyorum.
-Ben sen tanıyorsun zannettim.
-Hay Allah ben de senin tanıdığın biri zannettim.
Çok tuhaf bir durum olmuştu. İkimiz de tanımadığımıza göre, her ikimizi de tanıyormuş gibi gelip hâlimizi hatırımızı sorup dua ederek ayrılan bu şahıs kim olabilirdi ki?.. DEVAMI YARIN
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.