"Tekrar istemeye yüzüm yok!.."

A -
A +
“Semra sınavdan çıkınca koşar yanına. Hukukçu kızımız kırgındır ama kızgın değildir. Kapris de yapmaz...”
 
Siz olsanız “Oğlum, sen deli misin? Kızımın gönlü var mı, yok mu? Örf âdet böyle mi?” diye hesap sormaz mısınız? “Ben daha ağırını bile söyler, kovarım bu edepsizi evimden” mi diyorsunuz?
Yapmayın, yapmayın bunu sakın. Karşınızdaki bir hata yaptı diye, ille sizin de bir hata yapmanız şart mı?
Karşınızdaki âşık bir delikanlı… Yıllardır aile ve toplum hayatından uzakta. Okuldu, dersti, sınavdı derken, bu tür ince işlerle ilgilenmeye fırsat bulamamış olamaz mı?
Oğlunuz yaşında bir genç o. Siz ise annesiniz. Hata yapmak gençlerden, onları hoş görüp uyarmak bizden, değil mi? Dahası şöyle bile diyebilir; o delikanlı:
“Kızını ben alacağım. Ben kızını istedim. Artık tekrar istemeye de gelmeyeceğim. Söyleyeceğimi söyledim ben. Haydi, eyvallah!”
“Yok canım, bu kadar da olmaz” demeyin.
Bu sözleri aynen, çok daha fazlasıyla söyler Turan Eren. Ve arkasına bakmadan çekip gider... Sonrasını kendisinden dinleyelim:
 “Oradan çıkar çıkmaz, son derece hatalı davrandığımı düşündüm ve kendime çok kızdım. Ama ok yaydan çıkmıştı, yapacak bir şey yoktu. Diğer taraftan ‘Semra ne kadar kızdı, bundan sonra nasıl davranacak?’ diye de merak ediyordum. Âşık olmak, biraz da deli olmak mıydı acaba?”
Ha şunu bileydin! Acabası falan yok; âşık olmak deliliktir kardeşim. Başına gelen bilir. Bilmeyene, ne desen yalan gelir.”
Ve söz, yine bizim âşık delikanlıda:
 “Eve döndüğümde, olan biteni arkadaşlara anlattım. Beni çok hatalı buldular. Ben de onlara hak verdim. Semra’yı zor durumda bıraktığımı, sabırsız davrandığımı ve hata üstüne hata yaptığımı düşünerek o gece hiç uyumadım. Huzursuz ve çok mutsuzdum. Daha fazla dayanamadım; sabah erkenden okula gittim.”
Hangi okula mı?
Tabii ki, Semra’nın okuluna… Hukuk fakültesine yani… Semra sınavdan çıkınca koşar yanına. Hukukçu kızımız kırgındır ama kızgın değildir. Kapris de yapmaz sağ olsun:
“Okul bitince durumu ben anneme anlatacaktım. O da sevgime saygı gösterir; 'evet' derdi. Ama sen hata yaptın” der.
Böyle bir durumda elbette hata yaptığını kabul edip özür dilemesi gerekirdi Turan’ın. Zaten o da böyle yapar. Ancak, “seni istemeye yüzüm yok bir daha” der.

O öyle mahcuptur ama akıllı bir kız olan sevgilisi, “sen üzme canını, şu sınavlar bitsin, ben her şeyi düzeltirim” diye teselli eder, bizim deli âşığı. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.