Babam Ayhan Songar

A -
A +
Müsaade ederseniz ben sizlere benim gözümle “Baba” Ayhan Songar’ı anlatmak istiyorum.
 
Rahmetli Ayhan Songar Hocamızı anmak için yapılan toplantıda söz sırası muhterem kızının konuşmasına gelmişti.
Emekli Büyükelçi, tam bir İstanbul Beyefendisi olan muhterem Ecvet Tezcan Bey ve çocuklarıyla birlikte panele teşrif eden rahmetli Songar’ın kızı Neslihan Songar Tezcan Hanımefendi, rahmetli babasıyla ilgili kaleme aldığı şu notları aktardı:
Büyük bir vefa örneği sergileyerek bugün burada rahmetli babam Ayhan Songar’ı yâd etmek üzere toplanan bütün dostlarına ve bu güzel toplantının hazırlanmasında emeği geçen herkese kendim, ailem ve babam adına çok çok teşekkür ederim.
Müsaade ederseniz ben sizlere benim gözümle "Baba" Ayhan Songar’ı anlatmak istiyorum... Babam, ilmi, okumayı ve öğrenmeyi son derece önemseyen bir insandı ama bana hiç “oku” veya “ders çalış” demedi. Her yönüyle gerçek, inanmış iyi bir Müslümandı ama bana dinî vecibelerimi yerine getirmem gerektiği konusunda tek bir söz söylemedi. Vatanını milletini bayrağını çok severdi ama bana hiç “Vatanını, milletini, bayrağını sev!” demedi. Ahlak kurallarına çok bağlıydı ama bana hiç ahlaklı olmamı söylemedi.
O sadece bir baba olarak kendini sevmem, kendine hayran olmamı sağladı. O kadar ki tek kelimesine gerek kalmadan ben onu örnek alıp taklit etmeye çalıştım hep. Böylelikle tam kendine yakışan bir metotla beni eğitti. Yaptığım bütün yaramazlıkları paylaşabilirdim. Zira yaramazlıkla terbiye noksanlığı arasındaki farkı hiçbir dayatma yapmaksızın bana öğretmeyi başarmıştı.
O gün okulu kırıp Sarıyer’e börek yemeye gideceğimi rahatlıkla söyleyebilirdim kendisine ve cevap olarak “bana da getir” derdi. Ancak kimlerle gittim, kaç saat kaldım, nasıl döndüm bir şekilde bütün detaylarıyla o günkü küçük maceramı öğrendiğini sonradan anlardım.
İlk rujumu, ilk ince çorabımı, ilk topuklu ayakkabımı çıkıp beraber aldık. Giyimimle ilgili hiçbir yorumda bulunmazdı. Ancak hoşlanmadığı bir kıyafetim olduğunda fotoğraf çekmedeki bütün maharetini kullanarak o kıyafetle öyle bir resmimi yakalardı ki zaten görünce bir daha onu asla giyemezdim.

Çok mükemmel bir dede oldu, babam. Hatta dedeliği babalığını gölgede bıraktı diyebilirim... Bir gün rüyasında kızımın kendisine “Dede neden gelmiyorsun, seni çok özledim” dediğini görmüş. Ertesi gün uçağa atlayıp o zamanki görev yerimiz olan Polonya’ya gelmişti... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.