“Sadece yumurta istiyoruz”

A -
A +
Oğlum “baba, ayaklarım ve ellerim çok üşüyor” dediğinde de çok korkmaya başladım!..
 
Alaçam’da diş hekimine çocuğumu muayene ettirdim. İlaçlarımızı aldık. Şimdi yaya olarak tekrar bu karda kışta köye nasıl dönecektik? Çocuğuma oyuncak da alıp yola çıktık.
Saat 16.30 gibi Kızlan köyüne geldik. Köyde kahvede biraz oturduk, çay içtik. Dinlendik.
Akşam ezanı da okunmuştu.
“Oğlum, namazı kılıp çıkalım” dedim. Akşam namazını kılıp oğlumu sırtıma alarak yola çıktık. 9 km yolumuz vardı ve yol tamamen karla kaplıydı.
Çok zor yürüyordum. Binbir meşakkatle yolu yarı yapmıştım. Çok yorulduğum için oğlumu indirip biraz yürüttüm. Biraz sonra “Baba yoruldum” dedi. Yine sırtıma aldım.
Durmadan yürüyordum. Oralar da kurt da oluyordu ve kurtlardan da korkuyordum.
Bu arada oğlum “baba, ayaklarım ve ellerim çok üşüyor” dediğinde de çok korkmaya başladım. Acaba, donma tehlikesi mi başlamıştı? Oğlumun ellerini birleştirip nefesimi hep ellerine ve bazen de ayaklarına verdim. Derinden nefesimi veriyordum. Sıcak olsun diye. Hep konuşuyor böylece çocuğumu konuşturuyordum.
Oğlum “baba, annem bizi bekliyordur değil mi?” dedi.
“Evet” dedim.
Yumurtayı çok severdi. “Baba eve varınca 3 tane yumurta yiyelim mi?” dedi.
“Söz, dedim eve varınca 3 yumurta sana, 3 yumurta da bana olacak” dedim.
Seviniyordu. Ellerini ağzımın içine sokuyordu. “Baba ısıtayım” diyordu.
Bir ara “baba oyuncaklarım yok, herhâlde düşmüşler” dedi. Çok üzüldü. Oyuncaklarını düşürdüğünün dahi farkında olmamıştı.
“Olsun üzülme ben sana yine alırım” dedim.
Saat 17.00 gibi Kızlan köyünden yaya yola çıkmıştık. Saat 19.30 gibi köye geldik. Okul ve lojman köyün girişindeydi. Lojmana geldiğimizde her tarafımız kar ve buz olmuştu. Eşim bizi görünce çok şaşırmış sevinçten ağlamaya başlamıştı.
Eve geçtik. Köyde odun boldu. Evde de kuzine soba kullanıyorduk. Ekmeği dahi eşim evde kuzinede yapıyordu. Çok da acıkmıştık.
“Sadece yumurta istiyoruz” dedik.
Eşim ayrı ayrı 3’er yumurta pişirdi. Ne kadar yorulmuştuk. Oğlum annesine yolculuğumuzu anlatıyordu. Ben ise sağ salim çocuğumu tedavi ettirip geri getirdiğim için Rabbime şükrediyordum…

O köyde bir ayrı maceram da şöyleydi… Köyde cami vardı ama imam yoktu. Dolayısıyla cami kapalıydı. İlçeye müftülüğe gittik. Öğrendik ki köy uzak diye imam verilmiyordu. İmam gelir ise verileceği söyleniyordu ama nedense imam gelmiyordu. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.