Askerde sıhhiye imiş...

A -
A +
“Bu işlerden anlayan kişiler arandı. Yakın köyden askerliğini sıhhiye olarak yapmış yaşlı biri geldi...”   Bazen gündüzleri canı istediği zaman bazı kapıları dolaşır, kimin kapısına giderse ona yiyecek bir şeyler verir okşarlardı. Kimseye de bir zararı dokunmaz, kuyruğunu sallar gider dayımların kapısında uyurdu. Dayımın oğlu onu biraz daha fazla sever nereye giderse onu da peşi sıra yanında götürürdü. Sonra bir gün aniden kayboldu, öldü mü ne oldu şimdi tam hatırlamıyorum. Sonra aradan bir zaman geçince dayımın oğlunun rahatsız olduğunu öğrendik. Karın boşluğunda başlayan hafif bir ağrı zamanla geçmediği gibi her gün artmaya başladı. Köyümüz kasabaya çok uzak olduğu için kimse doktora veya hastaneye götürmek taraftarı olmadı. Belki “zamanla geçer” diye düşünüyorlardı. Yol yok, iz yok, vasıta yok. Ama her geçen gün dayımın oğlunun ağrıları daha da artmaya başladı. Çaresiz köyümüzdeki az çok sağlıktan anlayan veya tecrübeli insanların bildiği, olur olmaz tedavi usullerini, hastanın üzerinde denemeye başladılar. Ne yaptılarsa fayda etmiyordu. Çaresiz etraf köylere de haber salındı. Bu işlerden anlayan kişilere haber verildi. Yakın köyden askerliğini sıhhiye olarak yapmış yaşlı bir amca geldi. Hastayı inceledi, sordu soruşturdu muayene etti… Sonra bir jilet istedi. Herkesin meraklı bakışları arasında hastanın el parmaklarını açtırarak aralarını jiletle çizip kesikler oluşturarak oradan kan akıtmaya başladı. Zaten ağrısına dayanamayan hasta bir de bu acıları yaşayınca artık dayanamayıp ağlamaya başladı... Parmak aralarından biraz kan akıttıktan sonra pamuk ile bastırıp kan akmasını durdurdu. Sonra bu ellerini bezle bağladı. Giderken de dayıma dedi ki: “Ben bu pis kanları akıttım. İnşallah hastanız iyi olur. Eğer bir hafta içinde iyileşmezse bana haber salın ben yine gelir başka bir tedavi şekli uygularım...” Bu tembihten sonra köyden ayrıldı. Neyse aradan 2-3 gün geçince hastanın ağrıları; değil azalmak, daha da artmaya başladı!.. Çaresiz haber salınıp o yaşlı amca yine çağrıldı. Adam geldi yine bir jilet istedi. “Pis kan tam olarak akmadığı için ağrılar geçmedi” diyerek bu defa hastanın ayak parmaklarını açtırarak aralarını aynı şekilde çizik çekerek kanatmaya başladı. Ayaklardan da ince ince kan gelmeye başlayınca hasta önceki olduğu gibi yine ağlamaya başladı. Sonra yine parmak aralarındaki kanı pamukla durdurup bezle bağladı... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.