Mesleğine o kadar saygılıydı ki

A -
A +
“Staj yaptığım dönemde Sivas'ta sadece yedi eczane vardı. Mezun olunca 16. olarak eczanemi açtım...”
 
Şifa Eczanesinde staj yapmış olan Lokman Eczanesinin sahibi Ecz. Taylan Küçüker, Ecz. Şevket Çubukçu ve Şifa Eczanesi ile ilgili olarak, yirmi beş yıl öncesine ait şu hatırasını anlatıyor:
Eskişehir Eczacılık Yüksek Okulu'ndan mezun oldum. Şifa Eczanesinde, Ecz. Şevket Çubukçu'nun yanında 1973 ve 1974 yıllarında staj yaptım. Eczacı Bey babamın müşterisi idi. Eczacılık mesleğini seçmemde, Çubukçu ve Ecz. Dilek Ünüvar'ın bizlerle yakın ilgisinin etkisi olmuştur.
Şevket Bey, staj için eczanesini seçtiğimde bana, sabah 8.30'dan, akşam eczane ka­panana dek devamlı ve düzenli gelirsem staj formunu imzalayacağını, aksi takdirde imzalamayacağını söylemişti, Ben de zaten böyle olmasını arzu ediyordum...
Yaz boyu düzenli stajımı yaptığım gibi Sivas’a her gelişimde eczaneye gider vaktimi yine orada geçirirdim. Benim cümledeki çoğul ifadeden, eczanenin kapatılarak, Ankara'ya yerleşilmesinin ai­lece alınmış bir karar olduğu anlaşılıyor. Yapılan araştırmalarda ortalama olarak ancak dört kuşak bo­yunca, bir iş yerinin aynı ailede sürdürülebileceği tespit edilmiştir. Bu satırların yazarı da ilk altı yılı devlet hizmetinde olmakla birlikte, 36 yıllık eczacılık hayatının serbest eczacı olarak çalıştığı bu 30. yılında aktif eczacılık faaliyetine nokta koymayı düşün­mekte ve de meslektaşını çok iyi anlamaktadır...
Staj yaptığım dönemde Sivas'ta sadece yedi eczane vardı. Mezun olunca 16. olarak eczanemi açtım. O dönemde insanlar eczacıya hem çok saygı duyar, hem de çok güvenirlerdi. Ecz. Şevket Çubukçu, mesleğinin etik kurallarından hiç taviz vermezdi. Mesleğinde çok bilgili ve kültürlü idi, çok okurdu. Saygı uyandıran bir görünümü vardı. Daima te­miz ve düzgün giyimli, kravatlı idi. Yakın gözlüğü burnunun üzerinde daima dururdu. İnsanî ve meslekî kaygıları her zaman, ticarî düşünce­nin önünde olurdu.
“Satış olsun” diye usulen pazarlığa izin vermez, fakat fakir kimselere bedelsiz de ilâç verir, yardım ederdi. Diğer eczanelerle ilâç değiştirir onlara da yardımcı olurdu. Parası olmayanların ondan yoğurt, yumurta takası ile ilâç aldıkları da olurdu. O kadar mesleğine saygılı ve çevresinde saygındı ki eczaneye gelen insanlar, âdeta bir resmî kuruluşa girer gibi içeri girer, saygı gösterir, sigarasını söndürdüğü gibi ayakkabısını çıkarıp girmek isteyen kimselere bile rastlanırdı... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.