Hepsinin sebebi susuzlukmuş!

A -
A +
“Senelerdir sıska bir çocuk olarak, çevremin 'kuru kerkenez' diye dalga geçtiği kız, kilo almaya başlamıştı...”
 
Çocukluğum hep ilaçlarla geçti. Zayıf, çelimsiz sıska bir çocuktum. İki ağabeyim vardı, ailenin en küçüğü olarak üzerime titreniyordu. Kan iğneleri, iştah şurupları vb... Yediğim her şey dokunuyor, alerji yapıyordu. Vücudumda kaşıntılar hiç bitmezdi. Hele gözümdeki kaşıntılar gözerimi âdeta oyarcasına kaşıyordum. Yumurta, çikolata gibi şeyler hep dokunurdu. Doktorların verdiği göz damlaları gözlerimi yakar kavurur o damlalardan nefret ederdim...
Daha okula başlamamıştım. Annem babam “askerî hastaneye yeni bir doktor gelmiş ona götürelim” dediler. O doktor gözlerime bir göz merhemi verdi. Küçük bir göz merhemi... Gözlerime sürüldü, o çocuk aklımla “dünya varmış” dedim. Kortizonlu ilaçlar o zaman yeni çıkmaya başlamıştı… Göz kaşıntılarıma çok iyi gelmişti. O gün bugündür fiyatı ucuz bu merhemi çantamda taşırım. Arı sokması, sivrisinek ısırması, nasıra bile sürülünce fayda ediyor.
Çevremde konuştuğum, görüştüğüm kişiler bazen çocuklarının çok zayıf olduğundan söz ediyorlar. Onlara hemen kilosunu soruyorum. Sonra da rekor bendeymiş diyorum. İlkokula giderken 18-19 kiloluk bir çocuktum. O kadar vitamin hapları, şuruplar, kan iğneleri işe yaramadı. Eczacılık Fakültesine giderken de öyleydim. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdiğim 1980 yılında da 40 kiloydum. Sevdiğim Eczacılık Fakültesini bitirip mesleğime kavuşmuştum. Halen de mesleğini severek yapan bir eczacıyım.
Okulu bitirdikten sonra, sabah kahvaltılarında başladığım 2-3 dilim kızarmış veya normal ekmek üzerine bolca tereyağı sürerek yemek ve aralarında su içmek bende iştahı da artırmıştı. Hayret kilo almaya başlamıştım. Senelerdir sıska bir çocuk olarak, çevremdekilerin 'kuru kerkenez' diye dalga geçtiği kız, kilo almaya başlamıştı!..  Evlenmeden önce 55 kiloydum. Tam 15 kilo alabilmiştim ki bu bile hayaldi bence...
Şimdi seneler sonra düşünüyorum da gözlerimde, vücudumdaki kaşıntılar, alerjiler, üniversite dönemimdeki sivilcelerim hep susuzluktanmış...
Su içerek kandaki alerjenler seyreliyor, mikroplarla vücut daha iyi mücadele edebiliyor. Yüzümdeki siyah noktalar bile 40 yaşından sonra kayboldu, yüzüme renk geldi. Ellerdeki ayaklardaki yanma, uyuşukluk vb. çoğunun susuzluktan olduğunu fark ettim.
Peki önceleri tesadüfen yakaladığım bol su içmenin faydasını yıllar sonra bende "su gönüllüsü" yaptıran neydi? Sevgili gazetem Türkiye’ydi. Nasıl mı? Bakın anlatayım... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.