"Su muhabbeti"ne devam...

A -
A +
“Kızımın üniversitedeki bir Prof. Hocası da diyormuş ki: Hepinizin yanında birer pet su şişesi göreceğim..."
 
Su ile ilgili yaşadıklarımı anlatmaya devam ediyorum… Özellikle aç karnına, yemeklerden ve kahvaltıdan yarım saat önce içilen bir veya iki bardak normal ısıdaki su, sizin ve yakınlarınızın hayatını kurtarabilir. Ömür boyu hastanelerde vakit geçirmenizi önleyebilir.
Eşimi senelerdir su içmesi için uyardım ve “tam emekli olacağız, su içmediğinden böbreklerin elden gider, diyalize girecek hâle gelirsin; bizi hastane köşelerinde süründürme!” diyerek gözünü korkuttum.
Gerçekten de senelerce hastane eczacılığı yapmış bir kişi olarak, hastanelere gelen hastaların yarıdan çoğu bence su içmeyenler ve suya burun kıvıranlardı. Su içmeyenlere her çeşit dert geliyor. Bize “Su içmiyoruz ama çay içiyoruz” diyorlar ama onlar da zararda, çünkü çay diüretik özelliği sebebiyle vücuttaki suyu atıyor. Bazı doktorlar özellikle hastalarını uyarıyor, su içmeye teşvik ediyor ama kişiler pek fazla önemseniyor.
Allah devlete millete zeval vermesin derler, çok doğru. Şimdi de çok güzel devasa boyutta hastaneler, acil servisler, polikliniklerimiz var. Eski SSK hastanesinde (1988 ) çalışan bir eczacı olarak Sağlık Bakanlığımız bu konuda âdeta ülkemize çağ atlattı. Ama bu hastanelere başvuran hastalar da o kadar çok ki…
İkiz kızlarımdan Canan üniversiteyi İzmir’de yanımızda okuyor. Bebekliğinde geçirdiği alerjik bronşit derdi nüksetti. Ben ona devamlı “kızım bol su içmelisin, seni tıkayan tozlar vb. kayar gider rahatlarsın” dediğim hâlde beni dinlemedi. 9 Eylül Üniversitesi Hastanesinde yapılan testlerde ev tozu, kedi tüyü, zeytin yaprağı vb. alerjisi tespit edildi. Verilen ilaçlar iştahını artırdı ve kilo almaya başladı ama daha çok tıkanıyordu… Kardeşi yanında daha ince daha narin kalıyor… Hâlbuki bir zamanlar ikisi de aynı kilodaydılar…
Ben bu arada suyu anlatmaya, "su çalışmaya" devam ediyorum. Hani ilaç firması çalışanları kendi ilaçlarını anlatıp dururlar ya benim de anlattığım ve çalıştığım ilaç su, su, su!..
Kızım, “üniversitede bir Prof. Hocamız bize derse geldiğinde şunu söylemişti: Hepinizin yanında birer pet şişe su göreceğim. Su zekâyı açar gençler, su zekâyı açar!” dediğini söyledi. “Anne seni o hocamla tanıştırayım, tam senin kafada bir kimse” dedi ama ne yazık ki o Prof. Hanımla tanışamadık. Kızım sonunda üniversiteyi bitirdi ve kilo vermeye karar verdi. Sonunda annesinin dediğine geldi ve bol su içerek kilo verdi... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.