Mehmetçik de ağlar…

A -
A +
“Hiç korkmayın… Kimse bir kelime bile söylemez… Sizler bizim yanan bağrımıza su serptiniz…”
 
 
İkinci Dünya Savaşının yaşandığı o şiddet yıllarında Türkiye’de Müslüman halka Kur'ân-ı kerimin yasaklandığı o 48’li yılları canlı tarih olarak ilk ağızdan dinlediğim kadarıyla sizlere anlatmaya devam ediyorum:
“Babam rahmetli, burayı söylerken gözleri dolu dolu olurdu… İşte bir dakikalık şoktan sonra iki jandarma önce bize seslendi:
-Oturun çocuklar!..
Oturduk hemen. Sonra babama dönüp:
“Sen de otur Hoca Efendi!”
Babam da tedirgin hâlde oturdu. Herkeste bir şaşkınlık… Çünkü "oturun" bir emir sözü ama öyle sertçe söylenmiş bir söz değil…
O iki jandarma hiç umulmadık bir şekilde babamın yanına yaklaştı… Biz çocukların duyamayacağı şekilde bir şeyler konuştular…
Ama bizim çocukça gözlerimiz bir radar gibi onları tarıyordu… İki jandarmanın da gözleri dolu doluydu… Babam ise hıçkırarak ağlamaya başladı…
Jandarmalarla sarmaş dolaş oldu babam…
Onlar da ses çıkartmıyordu ama çok duygulanmışlardı…
Sonradan anlattı babam…
-Hoca efendi, okutacaksınız bu yüce kitabı, elbette okutacaksınız… Biz de Müslüman evladıyız… Keşke buraya gelmese ve sizi görmeseydik… Ama ne var ki emir var ve emir gereği dolaşıyoruz…
-Bizi götürecek misiniz?
-Hayır…
-Ya ne olacak?
-Sizi görmemiş olacağız…
Yalnız çocuklara sıkı tembih edin…  Bizim buraya geldiğimizi kimselere söylemesinler… Eğer buraya gelip sizi yakalamadığımız ortaya çıkarsa askerliğimiz de yanar zindandan da çıkamayız…
İşte bu söz sonrası sarılarak ağlamış babam… Tabii jandarmaya da teminat vermiş:
“Hiç korkmayın… Kimse bir kelime bile söylemez… Sizler bizim yanan bağrımıza su serptiniz… Allah da sizi mahşerde Peygamberimizin sancağı altında gölgelendirsin…"
Köyün o hâli vakti yerinde olan Nuri Ağa’ya ulaşıyor…  Nuri Ağa bu iki pırlanta vatan evladına “bunların karnı açtır, susuzdur” diyerek nefis bir ziyafet hazırlıyor…
O iki jandarma köyden bir gölge gibi ayrılıyorlar… Hiç unutmuyorum, babam talebelerine o vakit şu tembihi yapmıştı:
“Çocuklar size vasiyetimdir… Bu iki jandarmanın ardından ölünceye kadar dua edeceksiniz…”
O çocuklardan biri de bendim… Ve ben hâlâ o iki jandarmaya dua ediyorum.”
Ve… Günümüzde; her tarafta Kur'ân-ı kerim olduğu hâlde okumayı öğrenmeyi aklına bile getirmeyen, bilip de bir gün açıp bir sayfa okumayı dahi düşünmeyenlerin kulakları çınlasın…
          S. Karataş-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.