Odamdaki sır fotoğraf!..

A -
A +
 “Bu ikinci sömestirden beri üniversite ve çevresinde görmeye başladığım adamın fotoğrafıydı…”
 
 
 Benim odama çekilip uyuduğum var sayılarak konuşuluyordu:
-Ne istersen yaparım, yine kaldığımız yerden devam edelim…
-Hayır Nuri… Beni babam yaktı… Zaten benim içimde vicdan azabı… Artık buna engel olmamalısın…
-Tamam da benim zerre farklı davranışımı gördün mü?
-Görmedim Allah için… Ama ne kadar iyi olursan ol babasını bilmesine mani olmamalıyız…
-Yapma bunu hanım…
Annemle babam böyle konuşurken benim beynim dönmeye başlamıştı… Neden konuşuyorlardı kimden konuşuyorlardı? Ama annem de vefat eden babası gibi inat bir kadındı… Babamın yalvarmalarına rağmen düşündüğünü yapacağı anlaşılmıştı… Da bu düşünce neyin nesiydi? Bunu ertesi gün yaşamaya başlayacaktık.
Bu konuşmaların üzerinden bir gün mü ne geçmişti… Odamda aynanın karşısında kişisel bakımı yaparken komodinin yan tarafında eski bir vesikalık resim gördüm.
Ön kısmı kilimin üzerine kapalı olduğu için gözükmüyordu.
Siyah beyaz eski fotoğrafı çevirip baktığımda çarpılmış gibi oldum… Aman Allah’ım… Bu ikinci sömestirden beri üniversite ve çevresinde görmeye başladığım adamın fotoğrafıydı… Odanın duvarları üzerime gelmeye başladı… Hemen anneme koştum:
-Anne neler oluyor anlatır mısın?!
Annem önce hık mık etse de belki amacına ulaşmak için belki benim kararlılığım karsısında konuşmaya başladı. Ama kendine göre alıştırarak söylemek ister gibiydi:
-Ne oldu kızım ne bu hâlin?
-Bu fotoğraf ne anne?
-Hangi fotoğraf?
-Beni çıldırtma! Bunu sen bıraktın benim odama… Ve ben bu adamı üniversitede hemen her gün çevremde gördüm… Bu adam kim ve ne arıyor bunun resmi bizim evde!
Annem çıkıp gitmek istedi yanımdan. Ardından haykırdım:
-Susma anne! Bana bir şeyler anlatmak istiyorsun ama beni oyalama anlat.
Annem bu kadar kararlı ve sert tepki göstereceğimi tahmin etmemişti. Dayanamayıp ağlamaya başladı. Bu ne tarif edilmez hâldi böyle? Neler oluyordu? Bunca yıl hiçbir şey yokken dedemin ölmesini mi bekliyordu herkes… Ne dedimse cevap alamadım annemden. Babamı aradım telefonda…
Bu defa ben de ağlıyordum:
-Baba söyler misin neler oluyor?
Babam “canım kızım hiçbir şey yok… Üzme kendini… Ben akşam geldiğimde konuşuruz” diyordu ama onun da sesinin titrediği belli oluyordu…

-Lütfen baba… Akşamı bekleme hemen gel... Ne olur? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.