Enteresan şeyler oluyordu!..

“Gazeteme daha sıkı bir şekilde bağlanıyor, hiçbir yerde hiçbir kimsenin eleştirilerine de kayıtsız kalamıyordum...”

 

 

Birkaç defa diğer gazetelerle aynı yere koymasını münasip bir şekilde söylesem de hatta bazı ev ihtiyaçlarını kendisinden alıp samimi olmak istesem de bir süre suratı sirke satmaya devam etti. Gazeteyi okuduktan sonra diğer arkadaşlarımın da okumaları için iş yerindeki yemekhanenin dinlenme kısmına bırakıyor, mesai sonrası evime götürüyordum.

Bu arada gazeteyi gören ve okuyan emniyet müdürümüz başta olmak üzere arkadaşlarımdan bazıları da abone oldular. Gazetenin abonesinde artma olunca artık tezgâh üstüne çıkmıştı ve sivil vatandaşlardan da abone olanlara şahit olmuştuk.

Elhamdülillah çok güzel bilgiler öğrendik. Çok kıymetli yazarlar vardı. Bizim Sayfadaki yazılar hele cuma günkü sohbet yazısına doyum olmuyordu. Bu arada beni bir şeyler biliyor zanneden iş yerindeki bekçi ve teknisyen yardımcısı personelden dinî soru soranlar oluyor, ben de “bir şekilde araştırıp öyle bilgi vereyim” diyordum...

Dinî mesele olduğu için vebale girmekten de çok korkuyordum. Hakikat Kitabevi'nin kitaplarını almamıştım henüz. Orta sayfadaki kıymetli yazıları biriktirdiğim için oraya bakıyor cevabını bulursam hemen soran kişiye aktarıyordum ama cevabını bulamadığım bazı sorular da oluyordu. Fakat bu arada enteresan şeyler meydana geliyordu veya ben öyle yorumluyordum.

Sanki birileri benim adıma cevabını veremediğim soruları gazeteye soruyorlar ve cevapları en geç bir hafta içinde “Bir Bilene Soralım” köşesinde yayınlanıyordu. Bunları okuyunca tarif edemediğim hislere kapılıyordum. Gazeteme daha sıkı bir şekilde bağlanıyor, hiçbir yerde hiçbir kimsenin eleştirilerine de kayıtsız kalamıyordum.

Mesleğimi yaparken dahi Bizim Sayfanın etkisi ile daha dikkatli davranıyor, işime daha sıkı sarılıyordum... Bu arada müdürümüzün tayini çıkıp yerine kendisini polis memuru iken tanıdığım bir komiser yardımcısı geçici olarak görevlendirildi. Konuşmalarından asaleten tayin edilmeyi bekliyordu. İşimle ilgili söyleyecek bir şeyi yoktu ama beni ne zaman görse konuyu gazeteme getiriyor kendince eleştiriyor, ileri geri konuşuyor "zülfi yâre dokunacak" laflar sarf ediyordu. Asaleten tayin edildiğinde yapmayı planladığı birtakım işlerden bahsedip kendince gözdağı veriyordu...

Amirlerime karşı saygısızlık yapmadım ama hep iyiyi ve güzeli öğrendiğim gazeteme de laf ettiremezdim... DEVAMI YARIN