Benimle alay mı ediyorlardı?

A -
A +
“Ne yani, şimdiye kadar adam yerine konulmayan ben burada patron mu olmuştum?”
 
Ben hâlâ bir şey anlamıyordum. Genel müdürüm ile birlikteydim, ünlü prodüktörle konuşmaya gelmiştik. Ama benim burada olmamın amacı neydi? Derken bizi kurumun yemekhanesinde ağırladı o beyefendi.
Yemek sonuna kadar kendi aralarında sıradan muhabbet ettiler. Artık neredeyse el sıkışıp ayrılacak hâle gelmiştik.
Nihayet müdürüm eskilerin deyimiyle sadede gelmişti. Ellerini ovuşturup beni göstererek dedi ki:
— Çok iyi bir edebiyatçıdır. Senaryoları, deneme yazıları vardır.
Beni övdükçe övüyordu müdürüm. Üstelik ben tanıtılmaya alışık olmadığım bir mahcubiyet yaşıyordum. O prodüktör beyefendi kibar bir şekilde bana döndü. Göz göze geldik:
— A ne güzel memnun oldum, dedi.
Genel müdürüm beni de şaşırtan bir üslupla beni anlatmaya, olan olmayan marifetlerimi saymaya devam ediyordu. Utancımdan kızardığımı hissediyordum.
“Ne alakası var efendim, ben o konudan anlamam” diyecektim ama onu da yalancı çıkartamazdım. Ne bileyim belki bu konuşmayı taktik gereği söylüyordu. Çünkü çok içten pazarlıklıydı. Neyi niçin söylediğini veya yaptığını sonuna kadar anlayamazdınız.
Beni şöyle esaslı bir takdimden sonra dedi ki:
“Bundan sonra bize yapacağınız işlerde, senaryodan, stüdyodaki seslendirmeye, dublaja kadar her aşamada muhatabınız bu olacak.”
Beyefendinin bu sözden sonra bana bakışı değişmişti. Bunu da hissediyordum. Yine kendisine yakışır bir nezaketle yüzüme bakarak ortaya konuştu:
“Yeni patronumuz yani!” dedi.
“Evet, öyle de diyebiliriz.”
Ne yani, şimdiye kadar adam yerine konulmayan ben burada patron konumuna mı yükselmiştim. Bir an benimle alay ediyorlar diye düşündüm. Sanki biraz sonra “şakaya inandın mı yoksa?” diyerek kahkahaları yemek salonunu çınlatacaktı…
Ama herkes ciddiydi. “Tekrar görüşmek üzere” diyerek vedalaştık.
Ajansa dönüşte bu kez Genel müdürüm beni yeni görevime göre yönlendiriyor biraz da motive ediyordu. Yeşilçam filmlerinde Şevket’in Kemal Sunal’a sen şöylesin sen böylesin türü övmeleri gibi:
“Bu adamlar piyasanın kurdudur. Onlara karşı dikkatli ol. Kendini işveren olarak hissettir.”
Yöneticilik konusunda hiç tecrübem olmamasına rağmen ben koskoca bir prodüksiyon firması ile muhatap olacaktım. Omzuma zor bir sorumluluk yüklendiğinin farkındaydım.
Dedim ki kendi kendime:
“Madem bu görev bana verildi ya başaracak, ya başaracaksın. Hem kendini hem müdürünü bu insanlara karşı mahcup etmeyeceksin!” DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.