“Hayır!” demeyi bileceksin!”

A -
A +
“Hayret! Bir insan ve bir mümin olarak, verilen sözün hiç ehemmiyeti yok muydu?”
 
Ben böyle düşünüyordum. Peki, müdürüm benim için ne kadar samimi düşünüyordu? Onu zaman gösterecekti.
TRT İstanbul Radyosunda görevli olduğu dönemlerde artık Ahmet Bey ile ben muhatap olacaktım. İş gereği artık Ahmet Bey, çalışmalar hakkında beni bilgilendiriyor, neyi nasıl yapacağımızı birlikte kararlaştırıyorduk.
Bu arada ben her görüşmemizi, her haberleşmemizi kendi müdürüme rapor ediyordum. Zaten o da "beni adım adım bilgilendir" demişti.
Anlayacağınız, müdürüm bana bir patron “rolü” vermiş ve bu rolü oynamamı istemişti.
Ne var ki bu rolden ne benim ne o Ahmet Bey’in haberi vardı!..
Bir gün stüdyoya giderek ilk seslendirmemizi yapacaktık. Sanatçılar gelmişlerdi. Ahmet Bey seslendirmede rol alan sanatçılarla beni tanıştırırken:
“Bundan sonra patronumuz” demişti.
Bu söz ile beni ne kadar önemsediği belli oluyordu.
İlk çalışmamızda çok şükür aksaklığa meydan vermeden çekimi tamamladık. Demo kaset bize teslim edildi. Sanatçılara seslendirme ücreti ödeme yapılacaktı.
Tabii ben de söz konusu ödemeyi ajansta muhasebeden alacaktım. Ne zaman ödeme yapılacağını da önceden bildirmiştim. O gün geldi. Muhasebeden söz konusu ödemeyi istedim. Muhasebede ödeme olmadığını söylediler. Çok şaşırdım.
“Ben bu insanlara ne cevap veririm?” dedim.
Muhasebede paramızın olmaması mümkün değildi. Meğer müdürüm “ödeme bu hafta yapılmayacak” diye talimat vermiş, bunu bana bildirmeye tenezzül bile etmemişti.
Yanına vardım. Durumu anlatmaya çalıştığımda kıvrak bir zekâ ile beni ideal patronluk(!) konusunda bilgilendirdi:
“Müdür dediğin öyle, he dedim mi 'evet' der mi?"
-?!.
“Hayır!” demeyi bileceksin!”
Bir insan ve bir mümin olarak, verilen sözün hiç ehemmiyeti yok muydu? Benim nasıl zor duruma düşeceğimi düşünmüyor muydu müdürüm. Ama emir gereği, o hafta benden ödeme bekleyen Ahmet Bey’e para ödeyememiş ve çok mahcup olmuştum.
Daha göreve yeni başladığım için kusura bakmamasını rica etmiştim. O da;
“Ben önemli değil ama çalışanlara karşı çok ayıp oldu” demişti.
Ertesi hafta cuma gününü bekleyecektik... Derken o bir hafta gelmişti. Artık ödemenin yapılması gerekiyordu. Muhasebe yine ödeme çıkarmadı iyi mi?
Tabii yine müdürümün emriyle çıkmamıştı ödeme. Bu kez odasına gittiğimde gerçekten üzgündüm... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.