Öyle tatlı bir çocuktu ki…

A -
A +
“Sağımdaki koridorun kenarında genç bir çift oturuyor, bayan gözünü hiç kırpmadan bebeğe bakıyordu...”
 
Hava alanında altı aylık bir oğlan çocuğunu bana uzatıp çocuğu Trabzon’a götürmemi isteyen bayanın bu isteğine verdiğim tepki “ya bu çocuk sizin değilse?” olunca kadıncağız hiç beklemediği bir soru üzerine yerinden sıçrar gibi bir hareket yaptı, yüzü kızardı.
-Beyefendi ben bir anneyim. Anne çocuğunu nasıl terk edebilir?
Bu söz beni hiç de tatmin etmemişti. Öbür taraftan gerçek bir anne çocuğunu tanımadığı birine nasıl emanet edebilirdi?
Elimde müfettiş çantası, kıyafetim ve pek genç sayılmayacak yaşımla kadına güven mi verdim acaba? Yalvarır bakışlarını üzerimden ayırmıyordu. Belli ki zor durumdaydı.
Kendi kendime düşünüyorum. Kadın genç ve o kadar güzel ki, böyle bir insandan kötülük beklenemezdi. Sonra o tarihlerde çocuğum da yok, üstüme kalırsa evlat ediniriz büyütürüz, vatana aslan gibi bir asker yetiştiririz, bunun ötesi var mı?..
Çantayı yere koyup bebeği kucağıma aldım. Öyle tatlı ki ha bire gülüp duruyor; kollarını çarparak neşeli sesler çıkartıyor. Özenle kundaklanıp göğsüne bir nazar boncuğu iliştirilmişti.
-Tamam hanımefendi götürüyorum.
Bayanın gözleri buğulanmış, sevinci sanki yüzünde donup kalmıştı. Defalarca teşekkür ederek ve elime bir çanta tutuşturarak;
-Bunda bisküvileri var. Ara sıra verebilir misiniz? Göreceksiniz sizi hiç yormayacak, çok usludur. Hele uçakta ikram ettikleri çaya batırıp verirseniz havada kapar.
Çocuk sol kolumda bayanın uzattığı çantamı sağ elime alıp kapısı açılan uçağa doğru yürüdüm. Son kez dönüp baktığım annenin yanaklarından yaşlar süzüldüğünü görünce içimden bir şey koptu. Boğazıma bir yumruk tıkandı. İlk kez bir çocuğu bu kadar uzun süre kucağımda taşıyordum.
Merdivenleri tırmanıp uçağa girerek yerime oturdum. Koltuklar tamamen dolmuştu. Sağımdaki koridorun kenarında genç bir çift oturuyor, genç bayan gözünü hiç kırpmadan bebeğe bakıyordu. Uçak havalanır havalanmaz kız bana doğru uzanarak;
-Beyefendi acaba çocuğu beş dakika için bana verir misiniz, çok şeker şey, biraz sevebilir miyim, dedi.
Baktım çok hevesli. Bisküvi torbası ile birlikte uzattım. Yanındaki gençle birlikte çocuğu sevmeye başladılar. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.