“Kundağın içine baktın mı?"

A -
A +
Teftiş kurulunda olayı arkadaşlarıma anlatıp “çocuk üstümde kalır, diye çok korktum” dedim!..
 
 
Yıllar önce, İstanbul’da havaalanında, tanımadığım bir kadının çocuğunu Trabzon’a kadar götürmemi isteyen ve orada anne ve babasının karşılayacağını söyleyen annenin isteğini geri çevirememiş ve onunla uçağa binmiştim ve uçakta bir genç çift çocuğu biraz sevmek için istemişti... O kerata da hiç yadırgamadan onlara da gülücükler dağıtıyor. Bu vesileyle tanıştık onlarla; yeni evlilermiş. Tatilden Trabzon'a dönüyorlarmış. Genç bayan annelik içgüdüsü ile antrenmana bugün başlamış oldu...
Uçak ininceye kadar bebeği kucaklarından vermek istemediler. Ben de ne olur ne olmaz, belki ağlar falan diye üstelemedim. Bisküvi yedirmeye fırsat bulamadan uçak havaalanına iniş yaptı. Teşekkür edip çocuğu uzattılar. Ben de onlara teşekkür edip sahibi olarak ve kemal-i ciddiyetle delikanlıyı kucağıma, çantamı da sağ elime alıp merdivenlere doğru yürüdüm. Milletin gözü, adam seçmeden herkese gülen oğlanda.
Annesi beni iyi tarif etmiş olsa gerek ki içeriye girince anneanne ile dede bizi kapıda karşıladılar. Dedenin arabası varmış. Bana defalarca teşekkür edip Trabzon’da gideceğim yere beni götürmeyi teklif etti. Onlara burada kalmayacağımı, Rize’ye gitmek zorunda olduğumu söyleyince çok sevindiler. Aynı yere gideceklermiş. “Birlikte gidelim” dediler. Hemen kabul ettim. Çok da makbule geçti. Rize’ye otobüs bulmak, beklemek hayli canımı sıkacaktı çünkü.
Yolda ahbap olduk, telefonlarını verdiler. Mutlaka yemeğe bekleyeceklerini söylediler. İki gün sonra adliyeye telefon ederek yemek davetlerini tekrarladılarsa da görevim gereği, doğrusu kabul edemedim. Yolda, onlara bebeğin annesiz ve acele olarak niçin gönderildiğini soramadım.
Dönüşte… Teftiş kurulunda olayı arkadaşlarıma anlatıp “çocuk üstümde kalır, diye çok korktum” dediğimde Başmüfettiş Kemal Özcan:
-Geçmiş olsun efendi, dedi, çocuk üstüne kalmakla iş bitse yatar kalkar dua ederdin.
-Daha ne olacaktı ki?
-Kundağın içine baktın mı? Ya uyuşturucu filan doldurulmuşsa?
İrade dışı olarak Kemal’in omuzuna vurmuşum.
-Hadi be sen de fesat adam!..
Bu söz üzerine doğrusu içime bir kurt düşmedi değil. Ya öyle bir şey olsaydı? Kim bilir belki de olmuştur da. Ama parazit fikirleri hemen kovdum kafamdan; olamazdı çünkü. Ne o anne öyle bir kadın ne de dede ve anneanne öyle insanlardı…
          Ali Rıza Cemeroğlu-Em. Cumhuriyet Başsavcısı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.