Ne tatlı hayallerim vardı...

A -
A +
“Babamın yaşadığı ses kısıklığı bizi telaşlandırmıştı. Bir türlü geçmiyordu ve babam sürekli kilo kaybediyordu!..”
 
Çocukluğum İstanbul’da geçti benim. Birçok çocuğun hayallerini süsleyen İstanbul Boğazı bizim her sabah önünden geçtiğimiz masmavi sularıyla hayatımızın bir parçasıydı…
Martı sesleri vapur düdükleri ve sessiz gecelerde sahile vuran deniz dalgaları hep tanıdık seslerdir kulaklarımda…
Babam, canım babam beni ve kardeşlerimi el bebek gül bebek büyütürdü. Okula giderken en yeni gofret benim çantamdan çıkardı, en yeni ambalajındaki çerezleri ben paylaşırdım sınıf arkadaşlarımla. Çünkü benim babam mahallenin şen bakkalıydı…
Anneciğim ev hanımıydı ama öğle yemeklerini bizimle birlikte babama da hazırlar ve dükkânımıza götürürdü sefer tasıyla…
Bir bakıma babamın yardımcısıydı aynı zamanda. O günler ne güzeldi… Kimseye borcu derdi olmayan bir aileydik… Kimseye minneti olmayan bir gelirimiz vardı. Ve kurban geldiğinde kurbanlığımızı alır keserdik, komşularımızla paylaşır bayramı gerçek anlamda bayram olarak yaşardık…
Okullar açıldığında okul çantalarım hep yepyeni olurdu. Çünkü dükkânımızda çantamız vardı. Defterlerimiz vardı, kalemlerim silgilerim vardı… İsraf etmezdim ama hiç tasarruf etmeye de gerek duymazdım.
Okulda öğrencilikle birlikte sportif faaliyetlere de katılıyordum. Derslerimde oldukça başarılıydım. Hedeflerim ve hayallerim vardı…
Ben doktor olacaktım… Babamın dükkânında ona yardım ederken çırak olarak giydiğim beyaz önlüğü hastane odalarında giyecektim… Lisede okurken bir yandan sınavlara hazırlanıyordum… Bir yandan gelecek ve kariyer planlaması yapıyordum…
Derken babamın yaşadığı ses kısıklıkları bizi telaşlandırmıştı. Bir türlü geçmiyordu ayrıca babam günden güne kilo kaybediyordu. Eskisi gibi yemek yiyemiyordu. Meğer yutkunma zorluğu çekiyormuş. Dayanılmayan boğaz ağrısı derken artık doktora gitmenin gerektiğini düşünen babam kendisiyle birlikte hayatımızı altüst edecek acı gerçekle karşı karşıya kalıyordu…
Gırtlak kanseriydi konulan teşhis…
Bu apansız dert mahallemizin şen bakkalını mahallemizden kopartacak mıydı? Büyük gün gelip çatmıştı… Babamı çok ciddi bir ameliyata aldılar… Ameliyat sonrası çok az insanda rastladığımız hâle geldi babam… Ses telleri alınmış ve boğazına trakeostomi uygulanmış yani bir delik açılmıştı. Artık babam ağızdan ve burundan nefes almıyor boğazındaki açılan delikten nefes almaya çalışıyordu. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.