“Batı'da böyle bir şey yok!..”

A -
A +
“Biricik annemin hastalığında bile gelip 7-8 gün ancak kalabilmiştim Türkiye’de...”
 
 
“Gerçek olan bir şey var ki dış ülkelerde, uluslararası anlamda çalışan hemen her insanın çok sevdiği ikinci bir ülke vardır ve bu ülke onun ikinci vatanı gibidir. Bu kelimesi o kişinin söz konusu ülkeyi çok sevdiğini simgelemektedir. Bu anlamda kimi Londra’yı sever, kimi New-York’u ama benim Libya’da gözüm açılmıştı. Ben Batı’nın, Avrupa’nın hemen her bir yanını tanıyordum ama yakınlıkları Libya’da bulmuştum” diyordu rahmetli İbrahim Cevahir ağabey ve bu sevgiyi şöyle anlatıyordu:
“Bizdeki gelenek görenek örf ve âdetlere benzer kültürü Libya’da bulmuştum. Libyalı kardeşlerimizin evlerine gittiğiniz zaman size ikram etmek, yedirip içirmek için nesi varsa sofraya çıkartıp önünüze döküyor olmaları bizim misafirperverliğimizle birebir örtüşen gelenektir.
Bu kültürü Batılılarda bulamazsınız. Avrupalıda böyle bir şey yok. Bir çay ikram ederse eder, etmezse o da yok…
Bu misafirperverlik ve kardeşlik duygusu Libya’yı bana ikinci vatan olarak sevdirmiştir. O günden bu güne Libya’ya gittiğimde otellerde yer bulamasam veya otelde kalmak istemesem en az yüz tane evin kapısın çalar, orada misafir olabilirim. Böyle geniş bir çevrem oldu Libya’da…
Ve… Gerçekten Libya’da dokuz sene bilfiil çalıştım… Bu sıkı çalışma temposundan Türkiye’ye geliş gidişlerim çok az ve sınırlı olmuştur. Annemin hastalığında bile gelip 7-8 gün ancak kalabilmiştim.
Buna rağmen vatan sevgisi bambaşka bir duyguydu yüreklerimde… Hani bazı inanlar vardır, dünyanın her yerinde yaşar. Ben, ülkemden başka bir yerde yaşayamam. En tehlikeli ideolojik ve siyasal akımların adı geçtiğinde bile hatta komünizmin Türkiye için tehdit olduğu söylenilen dönemlerde bile tek kelime söylemişim:
“Ne olursa olsun ben ülkemden başka bir yerde yaşayamam...”
Toprağım, havam, suyum, ecdadım, atam, kabristanım geçmişim ve geleceğim her nem varsa bu ülkededir. Kaldı ki bizim yurt dışında çalıştığımız dönemler, ülkemin 70 sente muhtaç olduğu yıllardır.
Bu duyguyla Libya’da bizimle çalışan işçilerimize, izinli olarak Türkiye’ye dönecekleri zaman valiz almaya niyetlendiklerinde bile diyordum ki:

“Ya çocuklar acele etmeyin. Poşetinizi bir iple filan bağlayın da gidin memlekette alın valizinizi. Paranızı İstanbul’a indikten sonra kullanın olur mu?..” DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.