“Parayı nereden bulacaksın?..”

A -
A +
“Oteldeki makinenin üzerinde yerli bir şirket adı ve telefonu vardır. Hemen o numarayı arar...”
 
Yine o yıllarda, bugün birer il merkezi olan Iğdır ve Ardahan da Kars’ın ilçeleridir.
Kaymakam Turan Eren’in yerinde başkası olsa şöyle der miydi? “Müdür, iş yapmamak için güzel bir mazeret bulmuş. Vali’nin çözemediği bir problemi ben nasıl çözeyim? Kimsenin benden yol ve su istediği falan da yok zaten. Bana ne?”
Ancak bu Kaymakam, ne size benziyor, ne bana… Bakın ne düşünmüş ve ne yapmış:
YSE Müdürü bu derdini söyler söylemez, Kars’ta gördüğü bir otel aklına gelir Kaymakam’ın. Otelin girişindeki büyük bir salonu bir makine ısıtıyormuş. İlgilenip sorunca, “80 derece sıcak hava üflüyor” demiştir otel sahibi.
Düşünür kaymakam: “Bu hangara iki taraftan birer tane o makineden koyarsak, burayı ısıtır. Ve zaten o iki makineyi alacak kadar da paramız var.”
“Müdür Bey, gel sana bir şey göstereceğim” deyip müdürü, o otele götürür. Sıcak hava üfleyen cihazı gösterip makineyi çalıştırmalarını rica eder. Müdür, durumu görünce: “Harika bir şey bu! Ama bir tane yetmez” der.
“Evet, iki tane gerekir.”
“Peki, parayı nereden bulacaksın?”
“Sen parayı düşünme.”
“Atölyeyi ısıttığım takdirde, iki şantiye ile Susuz’un bütün köy yollarını neredeyse bir mevsimde bitiririm Kaymakam Bey! Siz bu işi halledin; size söz veriyorum; ben de görevimi en iyi şekilde yapacağım.”
Oteldeki makinenin üzerinde yerli bir şirket adı ve telefonu vardır. Hemen o numarayı arar Kaymakam. Yapılacak hizmeti anlatıp o makineden iki tane almak istediğini söyler. Görevli, bir tanesinin 150 bin lira olduğunu, İstanbul teslimi 120 binden verilebileceğini belirtir. Anlaşırlar.
İstanbul’a bir pikap gönderip makineleri getirtir Kaymakam. YSE atölyesine kurulup da çalıştırılınca, kısa sürede ılık bir ortam oluşur. Değmeyin artık, YSE Müdürünün keyfine! O kış, bütün iş makinelerinin revizyonu yapılır. İlkbaharda iki şantiye kurulur Susuz’a. Her şantiyede altı kamyon, greyder, kepçe, dozer… Büyük bir hızla başlanır; stabilize yol çalışmalarına.
Öte yandan “limit yöntemi” ile köylerin içme suları, sanat yapıları sıkıntıları da çözülür. Su sıkıntısı olan köylere su borusu, demir, çimento gibi malzemeler verilir. Kanal açma ve kapama gibi iş gücü, köylüler tarafından karşılanır. İş bilenin, kılıç kuşananın…
Yeter ki, siz bir iş yapmak isteyin. Ama gönülden isteyin. Ama yürekten isteyin...
          Dilem Yayınevi-Bahçeşehir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.