Sana evde kim bakacak?

A -
A +
 “Takı dedikleri, para dedikleri şey, bir zavallı çocuğun hayallerinden çok mu önemliydi?”
 
 
Mesele anlaşılmıştı. Kendi çocuklarının sünnet düğününde Murat’ın da sünnetini yaptırmak isteyen aile öte yandan düğünde gelen davetli hediyelerinin sadece kendi çocuklarına kalmasını istemişlerdi.
Bu bakımdan kına gecesinde o komşunun oğluyla birlikte Murat da bulunmamalıydı. Bulunur ise gelen davetlilerin vereceği hediyelerin bir kısmı Murat’a gidebilirdi. Hepsi kendi oğullarına kalmalıydı. Öyle düşünüyorlarmış
Devam etti Murat: “Ben sadece pazar günü gidip Ercan sünnet olurken arada sünnet olacağım. Sonra da beni eve getirecekler...”
Kendimi tutamayıp ortaya atıldım:
“Peki evde sana kim bakacak Murat?”
Annesi evde felçli olan Murat omuzlarını hafifçe yukarı kaldırıp dudak büktü.
Annem “Çaresizliğin gözü kör olsun” diye ağlıyordu. Ağzımızı bıçak açmıyordu. Murat gözleri dolu dolu bizim vereceğimiz kararı bekliyordu. Takı dedikleri, para dedikleri şey, bir zavallı çocuğun hayallerinden, ümitlerinden sevincinden çok mu önemliydi?
Demek bunun için Murat’ı kına gecesine istememişlerdi. Murat niye arkadaşları gibi giyinip dolaşmasın, pırıl pırıl sünnet kıyafetleri giymesin, niçin zevk ve mutluluğu tatmasındı? Bu hayalleri öldüren şey parasızlık mıydı? Nasıl oldu bilmiyorum, yerimden fırladım:
“Aman siz de! Düşündüğünüz şeye bakın! Biz balkonu hangi gün için yaptık ki? Güzel bir hazırlık yaparız, eşi dostu çağırırız. Kadınlar kendi aramızda eğleniriz. Murat’a da sünnet kıyafeti giydiririz. O kıyafetle üç dört saat dolaştırır sonra kınamızı yakarız...”
Fikrimi herkes çok beğendi. Ama ortada sünnet kıyafeti yoktu. Murat heyecanla cevap verdi:
“Kıyafetim var. Şehriban Teyze oğlunun sünnet kıyafetini getirmiş bize, onu giyeceğim...”
O komşulara saygısızlık olmasın diye biz bir gün önce yaptık Murat’ın kına gecesini. Yatağını süsledik. Konu komşuya haber verdik. Yirmi beş kadar davetiye kartı bastırıp birini de hatıra olsun diye Murat’a vermiştik. Fakat duyan duymayana haber vermiş, komşular akın ettiler evimize. Bir de baktık, bir komşu kamera ile video çekmeye hazırlanmış. İnanın dillere destan denilebilecek bir düğün oldu yardımlaşmayla...
İki sene önce tam bin altı yüz lira parası birikmişti. Murat’ın ortaokul çanta kırtasiye masrafları bile alındı o parayla. Mahalleli “Allah razı olsun” yine örnek bir mahalle olduğunu göstermişti…
         H.Ş.-İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.