Nezaketen sorulmuş bir soru

A -
A +
“Estağfirullah! Hiçbir derdimiz yok; Sayın Kaymakamımız. Sizler sayesinde gül gibi yaşayıp gidiyoruz...”
 
Kaymakam Eren’in sorusuna Kars’ın Susuz köyü muhtarı çekinmeden cevap verir:
“Alçıtaşı ocağı, köyün tüzel kişiliğine ait arazide… Her gün, dinamit patlatıyorlar. Her patlayışta evlerimiz sarsılıyor. Damlarımızın tavanından topraklar dökülüyor üstümüze. Bu işin her türlü kahrını çekiyor ama hiçbir yararını görmüyoruz. Vali’ye arz ettik derdimizi. Hiç değilse rüsum bedelinden bir miktarının köyümüze verilmesini istedim ama Vali ‘Hayır’ dedi...”
Sonra ne mi olmuş? Dinleyelim bakalım:
“Biz de köylü ile direniş yapmaya karar verdik. Kamyonları ocağa sokmadık. Vali, jandarmalarla geldi köye. Hiçbir şey alamadığımız gibi, yediğimiz dipçik de yanımıza kâr kaldı. Çaresizce hâlimize razı olduk...”
Ha şunu bileydin muhtar! Siz kim oluyorsunuz da, devlete karşı geliyorsunuz? Jandarma dipçiğini yiyince, aklınız başınıza nasıl da gelmiş ama!
Direniş mi, neydi o?
Fabrikanın ya da müteahhidin kamyonlarını kireçtaşı ocağına sokmamışsınız ya hani.
Haydi, bir daha yapın da göreyim ben sizi! Bu sefer, yalnız dipçik yemekle kalmazsınız. İş mi şimdi bu yaptığınız! İlçenize yeni atanan Kaymakam, köyünüze kadar gelmiş, sizi insan yerine koyup toplamış. Nezaketen, “bir derdiniz var mı?” diye sormuş.
“Estağfirullah! Hiçbir derdimiz yok; Sayın Kaymakamımız. Sizler sayesinde gül gibi yaşayıp gidiyoruz. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Sizin bizden bir isteğiniz var mı?” demeniz gerekmez miydi?
Koca Vali’nin çözemediği ya da çözmek istemediği bir problemi, gencecik bu Kaymakam nasıl çözsün?
Üstelik köyünüzdeki alçıtaşı ocağını işleten müteahhidin, dönemin iktidar partisinin il başkanı olduğunu da siz söylüyorsunuz. Pekiyi, siz Vali olsanız, Kaymakam olsanız, sırtını iktidara, hükûmete, devlete dayamış böyle güçlü bir adamı karşınıza almak ister misiniz?
Vali’nin elinden ne gelir, Kaymakam’ın elinden ne gelir!
Ama o da ne öyle? Bütün bu teamülleri bile bile Kaymakam Turan Eren, Vali Bey’i ziyaret edip köylülerin şikâyetlerini anlatarak zaten bir ay sonra ruhsat süresi bitmek üzere olan alçıtaşı ocağı ruhsatının kendi kurduğu “Köylere Hizmet Götürme Birliği”ne verilmesini istemesin mi?
Vali de tecrübelidir. Birden “Hayır, olmaz” demez. “Sen dosyayı hazırla. Encümende görüşeceğimiz gün seni de çağırırım. Sen konuyu encümene kendin izah edersin” der. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.