"Bizdeki de şans mı arkadaş?"

A -
A +
“Şöyle temiz bir çevre olan, belalısı olmayan bir yer bulayım dedim. Tavsiye üzerine bu çevreye geldim...”
 
 
İltifatlarına anlam veremediğim eczacı bey bu defa da ne kadar ısrar edersem edeyim ilaçların parasını almak istemiyordu:
-Kesinlikle bizim hediyemizdir efendim…
-O zaman bu ilaçları almadan gidiyorum. Ya parasını öderim ya da ilacınızı almam beyefendi…
Bu defa o da bir tuhaf oldu… Parasını verdim ilaçları aldım ama bu çözemediğim bilmeceden de hayli sıkılmış hatta sinirlenmiştim…
Elimde ilaçlar dükkâna giderken köşedeki bakkal takıldı bana:
-Ne o bir şeye mi canın sıkıldı? Yüzünden düşen bin parça!
Durdum… Bu eczacıyı bakkala sormak aklıma geldi. Konuyu kısaca özetleyip sordum:
“Kim bu adam ya? Niye bana böyle yaptı?”
Bakkal arkadaş şaşırdı. Durdu sonra da kahkahayı patlattı…
-Ne oldu arkadaş, niye gülüyorsun, bugün sizde mi, bende mi bir delilik var anlamadım ya?
-Nasıl unuttum ya söylemeyi… Bir dakika lafımı kesme anlatayım, dedi.
Meğer benim deri montumu omuzuma atıp külhanbeyi gibi esnafa hâl hatır sorarak ilerlemem yeni komşumuz eczacının dikkatini çekmiş. Bana doğrudan soramadığı için bakkala sormuş:
-Bu deri montlu adam kim?
Bakkal da aklına gelen muzipliği patlatmış:
-Ha o mu? O bu caddenin külhanbeyidir. Hiç belli etmez… Güldüğüne alttan aldığına bakmayacaksın. Bir dediğini iki eden yandı demektir. Biz hangimiz onu görsek toparlanırız, hem sözünü emir kabul ederiz...”
-Yaa ama niçin?
-Ya kabul etmediğin zaman adam icabına bakıyor hemen… Anlarsın ya…
Bunu söyleyince eczacı arkadaşın rengi sararmış. Boynunu büküp “Bizdeki de şans mı arkadaş? İnanın bu üçüncü dükkân. Şöyle temiz bir çevre olan, belalısı olmayan bir yer bulayım dedim. Tavsiye üzerine bu çevreye geldim. Burada da başıma gelene bak” deyince;
-Canım bu o kadar belalı değil. Onun dediğini yapar gönlünü hoş edersen dokunmaz, demiş...
Bizim bakkal bu espriyi yapmış ama sonra işin şaka olduğunu söylemeyi unutmuş. Eczacı ne bilsin tabii. Beni gerçekten külhanbeyi sanmış. O yıllarda devlet otoritesi şimdiki gibi değildi. Gerçekten mesela otopark yerine değnekçiler gezerdi. Şimdi belediyenin İSPARK’ı var… Her şey resmî, belgeli… Eczaneler internet üzerinden ilaç veriyor filan…
Neyse daha sonra gidip eczacı arkadaşla durumu konuştuk. Helalleştik. Dost olduk… Az gülmedik birlikte… Hatta ben iş yerimi oradan taşırken boynuma sarılıp ağladılar. Ben de ağladım… O yıllar ne güzeldi…
          Tahir A.-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.