Durduk yerde hastalandım...

A -
A +
“Emlakçı arkadaş hemen koluma girdi. Düşmemek için yardım etti. Sendeledim doğrusu...”   Hatırıma geldikçe hayret ettiğim, ah ettiğim bir hatıramı size yazıyorum... Hani insanoğlu çiğ süt emmiş, derler ya, inanın bu söz sanki anlatacağım hatıradaki kimseler için söylenmiş desem yeridir... Emekli maaşıyla kıt kanaat, ayağını yorganına göre uzatmaya çalışan bir vatandaşım. Yıllardan beri, baba dostu olarak konuşup görüştüğümüz bir emlakçı tanıdığım vardı. Bir gün “şöyle bir ziyaretine gideyim” dedim. Kapıdan içeri girip selam verdim. Arkadaşım beni “Oo hoş geldin” diyerek kucaklarken kaşlarını çattı birden. Yüzünün rengi değişti, telaşlandı. Geri geri çekilip dikkat kesilerek yüzüme baktı. Dudaklarını ısırarak endişesini dile getirdi: -Aman Hayri Beyciğim, ne oldu sana böyle? Ne’n var senin? Şaşırdım ister istemez. Ben de ona sordum: -Ne olmuş ki neyim var benim? Elimle yanaklarımı yokladım, saçıma başıma kulaklarıma dokundum. Kendi kendimi de görecek hâlim yok ya… O yıllarda böyle ınstagram filan yok… Akıllı telefon nerdee? O ise eli ağzında sanki bende bir sağlık problemi varmış gibi yüzüme bakıyor aynı endişeyi tekrar ediyordu: -Hayri Beyciğim sende bir hâl var. Yüzün gözün sapsarı olmuş. Aman tansiyonun filan düşüyor olmasın… Doğrusu yüreğim hızlı hızlı atmaya başladı. Terlediğimi hissettim. Emlakçı arkadaş hemen koluma girdi. Düşmemek için yardım etti. Ben de sendeledim doğrusu. Acaba insanlar kalp krizini böyle mi geçiriyordu? Sağ olsun hiç ikilemeden oradan bir taksi çağırdı. “Hemen gel seni bir doktora götüreyim” dedi. İnsanoğlu bir garipti. Bir varmış bir yokmuş… Dedim ki ona; “Yok benim yüzümden işini gücünü bırakma. Ben kendim doktora giderim. Dengemi filan sağlıyorum... Aklım başımda… Sağ ol...” Taksiciye mırıldandım: -Beni en yakın bir hastaneye veya sağlık ocağına yetiştir. -Peki bey baba… En yakın deyince taksici emlakçının iki arka sokağında bulunan bir özel polikliniğe götürdü beni. Artık kendimi iyi hissetmemeye ve sağlığımdan endişe etmeye başlamıştım. Başım dönüyordu galiba. Gözlerim kararıyor gibiydi… Doktor benim bu hâlimi görünce hasta olduğumu zaten hissetmişti. Hiçbir şey konuşmadan kendisi konuştu: “Şuraya oturup biraz dinlenin, tansiyonunuza bakalım. Ona göre gerekli tetkik ve tahlil isteriz.” Biraz sonra tansiyonuma baktılar. Tansiyonum da yüksek çıkmıştı... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.