“O mektubu niçin yazdın?..”

A -
A +
Baba; “Ne mektubu oğlum ben mektup filan yazmadım” deyince bir şaşkınlık daha yaşanır!..
 
“Çalışsın para kazansın” diye İsveç’e davet ettiği, tren biletini aldığı arkadaşının İsveç’e geldiğinde kendisine yaptığı ihanetten habersiz olan Mehmet, arkadaşının yazdığı sahte mektupta annesinin öldüğünü öğrenip her şeyi bırakarak memleketine dönerken kıskanç arkadaşı Ahmet, Mehmet’in Türkiye’ye gitmesinin üzerine sevinerek onun bıraktığı işe başlar.
Mehmet o zamanın en iyi imkânlarıyla yani trenle İstanbul'a gelir. Oradan da köyüne gider.
Üzgün ve boynu bükük eve geldiğinde inanılmaz bir sürprizle karşılaşır. Çünkü eve gelince bir de bakar ki, annesi yufka açmakta, babası da ona yardım etmektedir. Mektupta annesinin öldüğünü yazmamış mıdır babası? Ama annesi yaşamaktadır işte…
Hem şaşırır, hem sevinir. Ne diyeceğini ne yapacağını bilemez.
Şaşkınlıkları üzerlerinde iken Mehmet dönüp babasına sorar:
“Baba bu ne iş böyle? Annem ölmediği hâlde bana o mektubu niçin yazdın?”
“Ne mektubu oğlum?”
“Bana İsveç’e mektup göndermedin mi 'annen öldü acele gel' diye."
Babası da şaşırmıştır:
“Ne mektubu oğlum ben mektup filan yazmadım sana. Onu da nereden çıkardın?..”
Bunun üzerine mektubu açıp tekrar bakar Mehmet. “İşte bu mektup” derken aklına gelir birden. Babası böyle bir mektup yazmadığına göre bu mektubu kendisine kim yazmıştır?
Hemen baba oğul beraberce mektubu incelerler. Bir de ne görsünler, mektubun üstündeki pul İsveç puludur ve mektup Stockholm’den postaya verilmiştir.
Mektubun Ahmet tarafından yazılmış olabileceğine karar verirler. Mehmet bu duruma çok üzülür… Ama niçin? Niçin yapsın böyle bir hainliği?
Kendisinin iyilik yaptığı ve İsveç’e çağırdığı arkadaşı, kendisine yalan yere mektup gönderince eline ne geçecektir?
Birkaç hafta Türkiye’de kalıp tekrar İsveç'e döner. Doğru eve gider ve Ahmet’e sorar:
“Niçin o mektubu yazdın bana?”
Fakat Ahmet pişkindir. Öyle bir mektup yazdığını inkâr eder. Yazdıydın-yazmadıydın derken tartışma kaba kuvvete dönüşür ve sonunda bunlar karakolluk olurlar... 
Mehmet gerek polisteki sorunun çözümlenmesi için gerekse eski işine dönmek için lokantadaki şefine işin doğrusunu anlatmam için beni aramış, benden tercüman olmamı istemişti...

            Ass Prof. Dr. Osman Nuri Yıldırım-Antalya

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.