Daha geride ne sürpriz var?

“Beni arkamdan hançerledin. Kocama göz koydun. Yazıklar olsun sana, bunu nasıl yaptın!..”

 

Nebahat Abla ağlayıp sızlansa da treni çoktan kaçırmış yolcular gibi çaresizliğe teslim olmaktan başka çaresi kalmamıştı.

Kocası Suat Bey kendi evine misafir gelmeye başlayan dul öğretmen hanımla anlaşmış ve evlenmeye karar vermişlerdi. Öğretmen hanımın önceki evliliğinden de bir çocuğu bir küçük kızı vardı.

Aynı mahallenin çocuklarıydık… Dolayısıyla mahallede yaşananlar hemen herkes tarafından duyulur bilinirdi…

Artık kocasını elinden kaptıran Nebahat Abla, bu en yakın arkadaşının evine gidip ona hesap sormak istiyor:

“Yazıklar olsun sana! Sen benim en yakın arkadaşımdın… Canımdın be canımdın… Sana evimi açtım… Masamı açtım… Sen ise beni arkamdan hançerledin. Kocama göz koydun. Yazıklar olsun sana! Bunu nasıl yaptın? Niye yaptın ha niye?”

Öğretmen olan hanımın verdiği cevap kısa ve netti:

“Kusura bakma ne olur… Böyle olmasını ben de istemezdim… Ama biz görür görmez birbirimizden hoşlandık… Birbirimizi sevdik… Ama asla sana ihanet etmedim... Biz nikâhlandık ve evlendik…”

Nebahat Abla ne yapacağını bilemeden tek başına evine dönerken artık kendisi dul kadın olacak, dul kadın olan arkadaşı ise kocasıyla evlenip yeni bir hayat kuracaklardı…

Uzaktan bakan herkes diyordu ki; Suat Bey o kadını görünce elbette böyle bir karar verirdi… Kim olsa aynını yapardı…

Herkes bir şey söylüyordu sorulduğunda…

Nebahat, kocasına gereken ilgiyi göstermiyor muydu? Ama öğretmen hanım gerçekten de güzeldi… Şöyleydi böyleydi…

Tamam, herkesin bir yorumu vardı ama hiç kimse takdir-i ilahinin neler getireceğini bilemiyordu… Hiç kimse doğacak çocuğun dünyaya gelmesine vesile gerektiğini bilemiyordu…

Evet öğretmen hanım ile Suat Bey evlenmişlerdi… Geride gözü yaşlı Nebahat Abla'yı bıraksalar da mutlu ve mesut bir hayat sürmeye başlamışlardı… Ve bir de duyduk ki bu evlilikten Suat Beyin bir kızı daha dünyaya gelmişti…

Aylar ne çabuk geçip gidiyordu.. Demek ki o çocuk dünyaya gelecekmiş… Bunun için bunca gelip gitmeler, bunca üzüntüler, gözyaşları olacakmış…

Peki hepsi bunun için miymiş? Görelim bakalım daha Suat Bey'i ve öğretmen hanımı nasıl bir sürpriz bekliyormuş?!. DEVAMI YARIN