“İşte bu dediğiniz olmaz!”

A -
A +
“Doğrusu tayinimizin Artvin’e çıkmasına hem şaşırmış hem de biraz üzülmüştük...”
 
Sanırım 5-6 yıl öncesiydi. Akçay’da bir yaz tatilindeydim. Oturduğumuz evin karşısındaki sitede oturan bir beyefendi ile selamlaşırken aramızda bir sohbet ortamı oluştu.
Derken bir sabah kendisiyle yaptığımız tanışmada kendisine ismimi söyleyip aslen Artvinli olduğumu, emekli olup Balıkesir’de yaşadığımı söyledim.
Benim Artvinli olduğumu öğrenen komşumun gözleri parladı.
“Biliyor musun ben Artvin’i de Artvinlileri de çok seviyorum” dedi.
İster istemez şaşkınlıkla yüzüne bakınca cevap verdi:
“Şaşırmanıza gerek yok. Tamam, ben Orta Anadolu’danım ama bakın sebebini anlatayım. Kızım öğretmen olarak Artvin’e tayin oldu.
Doğrusu tayinimizin Artvin’e çıkmasına hem şaşırmış hem de biraz üzülmüştük. Çünkü orası bize coğrafya olarak uzaktı. Daha önemlisi orayla ilgili hiçbir şey bilmiyorduk. Etrafımızda birkaç eşe dosta sorduk. Ama onlar da fazla bir bilgi sahibi değillerdi.
Çaresiz evde oturup eşim kızım ve ben durumu düşünüp neye karar vereceğimizi konuşmaya başladık. Uzun süren bir karar aşamasından sonra eşimle benim çekingen kalmama rağmen kızımın ısrarına dayanamadık. Artvin’e gitmeye ve yerimizi görmeye karar verdik. Memnun kalırsak kalacaktık. Memnun kalmaz isek kızımı istifa ettirerek geri dönecektik. Öyle karar verdik.
Bundan sonrasını kızından dinleyelim:
“Ben ısrarla Artvin’e gitmemizi isteyince babamla beraber birkaç ufak eşyamızı aldık. Artvin’e hareket ettik. Samsun’dan sonra sahile çıkınca bir tarafta Karadeniz, karşı tarafta da olağanüstü güzelliğiyle yemyeşil, seyrine doyum olmayan dağlar ve tepeleri seyrettikçe âdeta büyülenmiştik...
Uzun ama biraz da yorucu bir yolculuktan sonra dağları aşıp Çoruh Nehri'ni seyrederek virajlı yollarından tırmanarak Artvin’e gelmiştik.
Hiç vakit kaybetmeden doğru Millî Eğitim Müdürlüğüne gittik. Kendimizi tanıttıktan sonra mümkünse merkezde bir okula tayinimizin olmasını ve merkezde kalmak istediğimizi söyledik.
Müdür Bey sağ olsun, uzaktan geldiğimiz ve oraları hiç bilmediğimiz için bize çok yakınlık gösterdi. Ama üzüntüsünü belirtti:
-Bu dediğiniz olmaz! Çünkü köylerde öğretmen açığı var ve merkezde de hayli fazlalık var. Bize gelen kesin emir sebebiyle sizi merkezde görevlendirmem mümkün değil..."  DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.