Silahların gölgesinde bir hayat

A -
A +
“Giremezsiniz!” derse giremiyorsunuz… Tutuklamaya karar verirse tutukluyor… Hiçbir güvenceniz yok!..
 
Benim ilk gördüğüm şey şu oldu. Hazreti Süleyman’ın mabedi denilen ve bizim Sevgili Peygamberimizin miraca çıkarken Burak adlı bineğini bağladığı duvar ‘Burak duvarı’ dediğimiz dünya kamuoyunda ise “ağlama duvarı” olarak söylenen duvar ile Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s Sahra arasında 100-200 m mesafe ya var ya yok…
Hemen hepsi iç içe… Hani Sayın Cumhurbaşkanımız oraya Peygamberler şehri diyorlar ya… Hazreti Davut aleyhisselâm, Hazreti Süleyman aleyhisselâm,  Hazreti İbrahim aleyhisselâm, Hazreti İsa aleyhisselâm ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhissalat-ü vesselam Efendimizin ayak izlerinin olduğu bir kentte nefes alıp veriyorsunuz. Bu manevi anlamda müthiş bir duygu… O açıdan baktığınızda bambaşka bir âlem. Ama bu mübarek beldeleri her yerde İsrail askerleri eli tetikte bekler vaziyette ziyaret ediyorsunuz ki bu iki zıt duyguyu bir arada yaşamak sizi hayal kırıklıklarının ve üzüntülerin en şiddetlisini yaşatmaya yetiyor. Âdeta içiniz titriyor…
Kaldı ki bir ömür hayatını silahların gölgesinde ve namluların ucunda ve İsrail askerlerinin merhametine ve inisiyatifine terk edilmiş hâlde geçirmek durumunda kalan Filistin halkanın hâlini varın siz hesap edin… Sizi düşman olarak gören ve her an tetiği çekebilecek yetkiye sahip olan askerlerin varlığıyla yüz yüzesiniz.
Kudüs… Daha içeri girerken sanki bir sınır var. Orada bir gümrük kontrolü var. Herkes orada İsrail askerlerinin 'himmetine' kalmış durumda. Bakıyor pasaportunuza… İnceliyor… Gerektiğinde sorular soruyor ve cevaplar istiyor…
“Giremezsiniz!” derse giremiyorsunuz… Tutuklamaya karar verirse tutukluyor… O an orada hiçbir güvenceniz yok. Ve bir ziyaretçi olarak bile onların denetiminde giriyorsunuz.
Orada bir ziyarette bir Filistin devletinin polisine sordum:
-Silah olarak neyiniz var?
-Bir mantar tabancamız bile yok, dedi…

Sadece birbirleriyle haberleşebilmek adına birer telsiz varmış ellerinde… Yani Filistin aslında silahsızlandırılmış bir halk durumunda… Hani İsrail askerlerine karşı taş ve sopalarla intifada hareketi niçin yapılıyor deniliyor ya, aslında ellerinde herhangi bir silah olmadığı, bulunmadığı için… Ramallah’ı da duvarlarla örmüşler. Girerken de çıkarken de polisler sizi kontrol ediyorlar. Beğenmezse almıyorlar. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.