Bana kötü bir şaka mı?

A -
A +
“Artık sabrım kalmamıştı. Bu durum beni çok üzüyordu. Yoksa kötü bir şaka mıydı bu?”
 
Bu, kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir gelişmeydi. Kendimi toplamaya ve sakin görünmeye çalışarak olayın doğru olup olmadığını anneme sordum. Annem de kardeşimi doğruladı.
Bana bir kamera şakası mı yapıyorlardı. Benimle alay mı ediyorlardı? Ama annem bu konuda şaka yapmazdı… Allah’ım demek dualarım kabul olmuştu. O gün nasıl mutlu olduğumu anlatamam…
Bu arada bir komşu hanım her gün geliyor ve her geldiğinde bir değişik haber getiriyordu…
Bu haberler gerçekten doğru muydu? Artık ailem de benim yıllardır kendimden bile saklamaya çalıştığım ama benden başka dünya âlemin bildiği sevgimin farkına varmıştı.
Nihayet bu isteğin resmîleşmesi için yaz tatili uygun görüldü… Zaten şunun şurasında on beş gün filan vardı…  Yılladır bekleyen ümitsiz âşık iki hafta mı bekleyemeyecekti? Ah bu nasıl bir şeydi ki o iki hafta geçmek bilmedi…
Bir neşeyle bir huzurla bir ümitle çalışıyordum ki kendime kendim bile şaştım. İnsanın mutlu olduğundaki performansı meğer kaygılı ve üzgün olduğundakinden on kat daha fazlaymış…
Ama enteresan bir şey oldu… Tatil geldiği hâlde ve aradan hayli bir zaman geçtiği hâlde nedense olayla ilgili bir gelişme olmuyordu... Artık sabrım kalmamıştı. Bu durum beni çok üzüyor kahrediyordu. Yoksa bana kötü bir şaka mıydı bu?  Duygularımla oynamaya, ne onun ne başkasının hakkı vardı. İçimde biriken volkanın patlaması an meselesiydi… Bütün cesaretimi topladığım bir gün gidip onların kapısını çaldım. Kendisiyle konuşmak istediğimi söyledim.
A gerçekten çıktı kapıya… Bir öğretmen centilmenliğinde çok tatlı, şefkatli bir şekilde benimle konuştu. Ve her şeyin normal olduğunu, komşu hanımın sözlerinin doğru olduğunu ve annesinin beni istemiş olduğunu o da söyledi.
Evet ama bu da bir çelişki değil miydi? Çünkü annesi hiç bu konuda benim ailem ile konuşmamıştı. Böyle bir şeyin olmadığını söyleyince biraz gerildi. Annesiyle bu konuyu konuşup sorunu çözeceğini ve merak etmemem gerektiğini söyledi...
Karmakarışık duygularla oradan ayrıldım… Ama bakamadığım gözler, kulağımdan içeri süzülen sözler o seslerin tınısı kulaklarımda bir melodi gibiydi…
Birkaç gün sonra okul yolunda tekrar görüştük. Yine birkaç kelime hâl hatır sorup konuştuk.
Ben çok mutlu ve keyifliydim… Bu arada dikkat ettim o da benim giyimime çok dikkat ediyor ve temiz ve bakımlı giyimim onun hoşuna gidiyordu… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.