"Hangisini daha çok seviyorsun?"

A -
A +
“Babalarımıza sahip olmak istediklerimizden söylenip durduk, sitem edip şikâyetçi olduk...”   Yaşlı bir baba, kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş… Bir gün canı yaprak döner çekmiş. Babasının isteğini fark eden oğlu babasını almış güzel bir lokantaya götürmüş… Baba kendi yemek istese de yaşlı olduğu için elleri titrediğinden üzerine dökmüş. Lokantadaki insanlar onun bu hâline üzülmek yerine alaycı bakıyorlarmış... Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasına kendisi yedirmeye başlamış. Nihayet yemek bitmiş. Oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş. Ellerini yıkamış, üstünü başını temizlemiş, kılık kıyafetini düzeltip gözlüklerini de takarak koluna girip dışarı çıkarmış…
Lokantada bulunanların bakışlarını umursamayan çocuğun yüzünde tebessüm varmış. Çünkü babası çok sevdiği yemekten yiyerek lezzet aldığı için… Derken arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş:
-Evlat, burada bir şey bıraktığını unutmadın mı?
Çocuk az düşünerek cevap vermiş:
-Bir şey bıraktığımı sanmıyorum.
-Hayır evlat, burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun! -Ne bırakmışım ki amca? -Her evlat için bir ders, her baba için bir umut bırakıp gidiyorsun! Tam bir sessizlik hâkim olmuştu salona… Herkes düşündüğünden utanç duymuş. Hatırlamışlar unuttuklarını… “Baba, şunu istiyorum”, “baba bana şunu al”, “baba şu okulda okumak istiyorum” gibi isteklerini… Ama bir defa olsun hiçbirinin hatırına gelmemiş: "Babacığım yanımdasın ya, benim için her şeye değer ve yeter!”
Babalarımıza hep sahip olmak istediklerimizden söylenip durduk, yokluklarımızdan sitem edip şikâyetçi olduk… Ama belki de hiç sormadık:
-Baba! Senin benden bir isteğin var mı?
Çocukluğumuzda sormuşlardır çoğumuza: “Anneni mi çok seviyorsun, babanı mı?” diye. İlk başta “her ikisini” desek de az ısrar sonucu utanarak, sıkılarak kısık sesle “annemi” diyorduk. Buna rağmen “baba” içindeki acıyı bize hissettirmeden tebessüm ediyordu. Kim bilir, belki de herkesin yanında utanıyordu… Ama bir gün gelir de kayıp giderse elinden, aile fertlerinin güzel yaşaması için ne tür zahmetlere katlandığını işte o zaman anlarsın!..            Mehmet Şefik Arvas-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.