İstanbul’dan Medine’ye...

A -
A +
 “Turumuzun ilk durağı, Medine idi. Fahr-i Kâinat Efendimizin kıymetli bedeni buradaydı...”
 
Gezmeyi yeni yerler keşfetmeyi sevenlerdenim. Özellikle her yıl ailecek gittiğimiz belirli tatil mekânlarımız var. Birlikte her yılın yorgunluğunu atmak, yeni insanlar ile tanışıp yeni fikirler edinmek âdeta aile hobimiz.
Fakat tatilin adı “tatil” olsa da, insan tatilde de yoruluyor. Bazen bıkkınlık gelebiliyor. Tatilde iken de yorulabiliyorsunuz. Bir yıl gittiğiniz yere bir dahaki yıl gitmek istemeyebiliyorsunuz. Farklı yerler alternatifler arıyorsunuz.
Bu yıl, yani 27.1.2018-10.02.2018 tarihleri arasında yaptığımız bambaşka bir hedefimiz vardı ki, tadı ve amacı hiçbir şey ile kıyaslanamazdı. 15 günlük bu tur tamamen maneviyat üzerine kurulmuş bir mümin olarak inancımızın tam merkezinde odaklanmış keşif, bilgi ve beceri isteyen muhteşem bir deneyimdi. 15 günlük bu turumuzun adı, umre idi.
Tarifi zor bir heyecan, merak, içimdeki kavuşma aşkı, manevi ihtiyacını gidermek isteyen her müminin duygularında saklı. Bir yerlerde sizi tetikleyen bir çırpınış var adı, tadı, tarifi dile zor. Gözyaşlarınızda ilahi bir edep coşkulu bir sevinç var. Bu kadar mutlu hiçbir arzunuzda ağlamazsınız. Dualarınız hiç olmadığı kadar samimi ve derinden olur. İnsanın cibilliyeti bu noktada açığa vurur. Dünyanın oldukça boş ve geçici olduğu, ahlakın önemi manevi ziyaret yerlerinde daha çok açığa vurur.
İstanbul’dan başlayan turumuzun ilk durağı, Medine idi. Fahr-i Kâinat Efendimizin kıymetli bedeni bu beldedeydi. Peygamber Efendimizin "güvenli ve huzur bulacağınız bir yurt" diye nitelendirdiği Medine, huzurlu bir kent. Efendimizin mübarek bedeni bu beldeyi kıymetlendirmiş. Efendimizin oldukça kıymetli hadisleri var Medineliler için, övgü dolu sözleri var.
Arapça "çok yardım edenler" manasındaki “Ensar” tabiri; Mekke'den Medine'ye hicret ettikleri zaman Sevgili Peygamberimize ve muhacirlere kucak açıp tüm imkânlarıyla onlara yardım eden Medineli Müslümanlar için kullanılmış.
Üç gün kaldığımız Medine’de, Mescid-i Nebevi'ye çok yakın olan “Cennetü'l-Baki'yi” diğer bir adıyla “Yeryüzü Cennetini” ziyaret ettik.
Kâbe’yi gördükten sonra yaşadığım duygularım bana özel, bundan sonra tek tesellim ve duam her Müslümanın bir an evvel bu duygular ile tanışmasıdır. Ne bir yorgunluk, ne bir bıkkınlık sadece samimiyet hâsıl burada… Aklım, kalbim, Kâbe’de kaldı...

          Tuğba Çalışkan-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.