Hacı Büşra Ebe

A -
A +
 “Bu kadar taş kalpliliği bir tarafa insafsızlığı da beraberinde nasıl yaşatabiliyordu!..”
 
 
 
Büşra Ebe geç de olsa neyin ne olduğunu acı tecrübeyle idrak etmişti… Demek ki kölelik kalkmamış sadece şekil değiştirmişti. İnsanlar, paraya-pula, altına-mala da kölelik yapabiliyordu…
Demek ki ölmüş kızı için hiçbir zaman giyemeyeceği elbiseler dikmiş, kazaklar örmüş, kullanamayacağı eşyaları alıp bavullara doldurarak getirmişti. Demek bunca zaman boş hayaller kurmuştu.
Ne vardı? Kızı hasta iken veya ölünce hemen haber verselerdi ne vardı? Kendisi de ebe idi. Çocuk ölümlerini görmüştü. Allah’ın takdirine boyun eğecek, şimdiki gibi travma geçirmeyecekti.
Ya kocası… Ah o kocası? O kızının ölüm haberini anında duymuş ama bunu karısından yani Büşra Ebe'den gizlemişti… Hatta bu kadar taş kalpliliği bir tarafa insafsızlığı da beraberinde nasıl yaşatabiliyordu hayret… Çünkü durumu bildiği için izne karısıyla beraber gelmemiş, hatta bu arada başka bir kadından çocuk bile edinmişti...
Büşra Ebe, bu olaydan sonra zaten inancına, yaşayışına ahlakına ters düşen alkolik kocasından tek celsede boşandı. Böyle bir kocayla bir ömür geçiremezdi Büşra Ebe!
Bir gün posta kutusunda bir ilan gördü. İlanda büyük postanenin eleman aradığını görmüştü. Hemen müracaat etti ve göreve alındı.
Evinden işine 5 dakikada gidip geliyordu. Allah ona çok hayır yapabilmesi için emekliliğine kadar çalışacağı, dolgun maaşlı, şerefli iş vermişti. Lojmanına taşınınca da annesini yanına getirmiş, zamanla şartlarına uygun şekilde hac farizasını ifa etmiş, en güzel şekilde evlatlık görevini yaparak annesi vefat edince de konsolosluk kanalı ile İstanbul-Üsküdar’a götürüp defnettirmişti.
Vatanseverdi; vatan onun için her şeydi, toz kondurmazdı. Konsolosluğun da vatanına-dinine bağlı derneklerin de her etkinliğine giderdi. Boş zamanlarında bıkmadan usanmadan hayır işlerine koşardı.
Ağzı dualı idi. Elde tespih, dilde zikir gezerdi. Kupa vurur-bel çeker, çocuğu olmayan kadınlara şifalı otlardan ilaçlar yapardı.
Şimdi 80 yaşlarında olan bu değerli arkadaşım Hacı Büşra Ebe içinde tek kuruş haram bulunmayan, servet sayılabilecek mal varlığını hayır kurumlarına bağışlamış olup mütevazı bir hayat sürdürmekte ve Rabbine alnı ak, ameli pak kavuşacağı günü beklemektedir...
            Nurhan Ustabaş Hacıosmanoğlu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.